Tag Archives: ekolojik pazarlar

13 Kas

Tezgâhın Ardındaki Kahramanlar: Murat Gül

Buğday E-Dergi’nin Güz 2022 sayısında yayınlanan Tezgâhın Ardındaki Kahramanlar serisinin yeni bölümünde organik tarım üreticisi Murat Gül’ü konuk ediyoruz.

Farge Organik’in kurucularından Murat Gül, İzmit’in orman köyü Fethiye’de organik tarım yönetmeliğine uygun olarak 75’ten fazla mevsimsel sebze ve meyve üretiyor, çiftliğin dışa bağımlılığını azaltmak için hastalık getiren tohumlar yerine yerel tohumları özenle ekiyor, çoğaltıyor. Organik üretimin emek yoğun ve maliyetli olduğunu belirten Gül, zehirli kimyasalların kullanıldığı konvansiyonel tarımın aksine; zararlı otlara ve böceklere karşı elle müdahale, çapalama, malçlama ve kendi yaptıkları doğa dostu ilaçlar ile nasıl mücadele ettiklerini anlattı.

 

 

Buğday Derneği’nin destekçilik programı kapsamında üç ayda bir elektronik ortamda yayınlanan Buğday Ekolojik Yaşam Dergisi’ne abone olarak hem ekolojik yaşamın gündem ve pratiklerinden haberdar olabilir hem de Buğday Derneği’nin doğayla uyumlu üretim, türetim ve sağlıklı bir gelecek için yürüttüğü çalışmalara destek olabilirsiniz.

Aboneliğinizle birlikte, Buğday E-Dergi’nin yaz sayısı ve 3 ayda bir yeni sayıları e-posta kutunuzda oluyor.

06 Eki

%100 Ekolojik Pazarlar üretici ziyaretleri

Buğday Derneği, %100 Ekolojik Pazarlar’a katılan ve ürün gönderen üreticilerin arazilerine ziyaretlerini sürdürüyor.

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin danışmanlığında kurulan %100 Ekolojik Pazarlar’da düzenli olarak yapılan ürün, çeşit, miktar, mali belge, sertifika, etiket kontrolleri ve pestisit kalıntı analizlerinin yanı sıra, %100 Ekolojik Pazarlar’a katılan veya ürün gönderen üreticilerin arazileri de belirli aralıklarla ziyaret ediliyor.

Buğday Derneği Gıda Mühendisi Merve Atınç, Şişli %100 Ekolojik Pazar Komisyonu’nun desteği ile Eylül ayı içerisinde pazarlara ürün gönderen veya katılan Ankara ve Kırşehir üreticileri Emrah Kulaksız, İsmail Songür, Mustafa Songür, Özcan Kulaksız ve Satılmış Songür’ün arazilerini ziyaret ederek tarladaki ürünler ve pazara gelen ürünleri (miktar, çeşit, kalite vb.) karşılaştırmanın yanında, depo ürünlerinin muhafazası, üretimde kullanılan girdiler ve diğer uygulamalar hakkında üreticilerden bilgi aldı.

Her şey kayıt altında ve izlenebilir

Buğday Derneği, oluşturduğu %100 Ekolojik Pazar Standartları ile organik pazarların sağlıklı işleyen ve güvenilir bir model olarak yaygınlaşmasına öncülük ederek, üstlendiği bu rolü, hazırladığı internet veritabanı ile daha da ileriye taşıyor. Yerel yönetim yetkilileri, ürünlerin satış verilerini tarih, satıcı, üretici, ürün, çeşit, miktar, fiyat ve mali belgeler bazında kayıt altına alıyor. Ardından üretici denetimlerinden sorumlu kontrol ve sertifika kuruluşlarına gönderiyorlar. Ayrıca, %100 Ekolojik Pazarlar’da satılan tüm ürünlere ait sertifikaları www.ekolojikpazarlar.org adresinden şeffaf bir şekilde tüketicilerin erişimine sunuyor.

Belediyelerin yanı sıra, Buğday Derneği ve Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından da denetimleri yapılan %100 Ekolojik Pazarlar’da, düzenli olarak ürünlerden numune alınarak akredite laboratuvarlara gönderiliyor. Kalıntı çıkan veya sertifika kapsamı dışında ürün sattığı tespit edilen üreticiler ve esnaf pazardan men ediliyor.

Sağlıklı ve güvenilir gıdanın adresi %100 Ekolojik Pazarlar

Bakırköy: Cuma günleri, Airport Alışveriş Merkezi’nin arka açık otoparkında, 09.00-16.00 saatleri arasında.

Şişli: Cumartesi günleri, Cumhuriyet Mah. Gökkuşağı Lala Şahin Sok. Feriköy’de, 07.00-17.00 saatleri arasında.

İzmit: Cumartesi günleri, 41 Burda Alışveriş Merkezi’nde, 10.00-18.00 saatleri arasında.

Kartal: Pazar günleri, Hükümet Konağı Cad., Kartal Baba Alt Geçidi yanı, 08.00-17.00 saatleri arasında.

Kayseri – Kocasinan/Erciysevler: Pazar günleri, Erciyesevler Mah., Mazı Sk. Kocasinan’da, 08.00-17.00 saatleri arasında. *Sadece Ağustos-Kasım döneminde hizmet vermektedir.

Kayseri – Kocasinan/Yenimahalle: Çarşamba günleri, Yeni Mah., 3540. Sk. Kocasinan’da, 08.00-17.00 saatleri arasında. *Sadece Eylül-Kasım döneminde hizmet vermektedir.


20 Kas

Kayseri’de organik tarım bereketi

Kayseri Kocasinan %100 Ekolojik Pazar her yıl olduğu gibi başarılı ve bereketli bir sezon geçirdi. 2020 verilerine göre, iklim krizine ve pandemiye rağmen yaklaşık 160 bin kilogram taze sebze ve meyve satışı gerçekleşti.

Kapadokya Organik Tarım Üreticileri Birliği Derneği, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, Kayseri İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ve Kocasinan Belediyesi işbirliği ile 2013 yılından beri mevsimlik olarak hizmet veren Kayseri Kocasinan %100 Ekolojik Pazarı 8. yılında sağlıklı ve güvenilir ürünleri tüketiciler ile buluşturdu.

Organik tarım sektörünün öncü girişimlerinden biri olan Kayseri Kocasinan %100 Ekolojik Pazar, bu yıl ağustos ayı başında açıldı ve bereketli bir sezon geçirerek kasım ayı ortasında kapandı. %100 Ekolojik Pazarlar’da satılan ürünlerle ilgili web tabanlı veri kayıt ve takip programında tutulan istatistiksel veriler, Kayseri’de organik tarımın gelişmeye devam ettiğini ve organik ürünlere olan ilginin her geçen yıl arttığını ortaya koyuyor.



45 üretici 900 dekar alanda organik sertifikalı üretim yapıyor

Ekolojik tarımı yaygınlaştırmak, üreticiyi örgütlemek, teşvik etmek, pazarlama sorununu çözmek ve paralelinde tüketiciyi bilinçlendirmeyi amaçlayan Kapadokya Organik Tarım Üreticileri Birliği Derneği’nin müteşebbisliğinde, Kayseri’nin 11 ilçesindeki 900 dekar alanda organik sertifikalı üretim yapan 45 çiftçi, %100 Ekolojik Pazar’a ürünleriyle katılıyor.



Kayseri organik tarımın geliştirilmesinde başarılı bir örnek

Kayseri Kocasinan %100 Ekolojik Pazar hem Kocasinan halkına hem de Kayseri’nin çeşitli ilçelerinden gelen müşterilere hizmet veriyor. Yeni üreticiler ve mevcut üreticilerin yeni ürünleri ile birlikte pazarın organik tarım bereketi de her geçen gün artıyor. Kayseri Kocasinan %100 Ekolojik Pazar’ın 2020 verilerine göre, 159.062,75 kilogram taze sebze ve meyve satışı gerçekleşirken; üreticilerin elde ettikleri toplam kazanç ise, iklim ve pandemiye bağlı olarak azalan ürün miktarına rağmen 722.591,50 TL ile bugüne kadarki en yüksek seviyeye ulaşmış durumda. Son 6 yılda toplam 980.426,31 kilogram taze sebze ve meyve satışı gerçekleştiren üreticiler 3.230.162 TL ciro elde etti.


Kayseri Kocasinan
%100 Ekolojik Pazar
Taze sebze ve meyve
Toplam satış (KG)
Taze sebze ve meyve
Ciro (TL)
2015 139.181,35 327.704,50
2016 183.511,46 477.383,00
2017 151.817,10 394.645,00
2018 159.592,35 591.293,00
2019 187.261,30 716.545,00
2020 159.062,75 722.591,50
TOPLAM 980.426,31 3.230.162

Buğday Derneği tarafından hazırlanan web tabanlı veri kayıt ve takip programının sonuçlarını değerlendiren Buğday Derneği Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu Kayseri Kocasinan %100 Ekolojik Pazar’daki ürün fiyatlarına dikkat çekti ve şu açıklamalarda bulundu: “Görülüyor ki devlet üretimi, yerel yönetimler de sivil toplum örgütlerinin katkıları ile organik pazarları destekler; üretim ve tüketimde yerellik sağlanarak üreticiden tüketiciye hale gelirse, organik ürünlerdeki fiyatlar da aşağı çekilebiliyor. Kayseri Kocasinan %100 Ekolojik Pazarı da Türkiye’deki diğer organik pazarlar ile karşılaştırıldığında ürün fiyatları en düşük pazar olma başarısını bu sayede sürdürüyor. Buğday Derneği olarak, Tarım ve Orman Bakanlığı ve yerel yönetimleri işbirliği yaparak, hem üretim hem pazar ayağı bir arada olacak şekilde organik tarımı desteklemeye çağırıyoruz. %100 Ekolojik Pazar modelinin yaygınlaşmasını temenni ediyoruz.”

Zehirsiz pazarlar mümkün

Ekolojik tarım, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içeren bir tarım şekli olduğu için tarım zehiri pestisitler, hormonlar ve kimyasal gübrelerin kullanılmadığı, sürdürülebilir ve en yaygın yöntem. Ekolojik tarım yöntemi ile üretilen ürünlerde GDO (genetiği değiştirilmiş organizma) kullanımı kesinlikle yasaktır.

Sadece organik sertifikalı ürünlerin satıldığı %100 Ekolojik Pazarlar, ekolojik tarımın yaygınlaşmasıyla birlikte, gelecek kuşaklar için daha yaşanabilir bir dünya ve sağlıklı bir toplum yolunda dönüşüme hizmet ediyor.

Türkiye’de ekolojik ürünlerin ve pazarların yaygınlaşmasına ön ayak olan Buğday Derneği’nin öncülüğünde, İstanbul’da Şişli, Kartal, Bakırköy, Beylikdüzü, Zeytinburnu ve Ataşehir’de; İstanbul dışında ise Kayseri Kocasinan’da ve İzmit’te %100 Ekolojik Pazarlar ve satış noktaları açıldı. Böylece ekolojik ürünler daha çok tanınır, bilinir ve ulaşılabilir hale geldi.



Sağlıklı gıda için organik tarım desteklenmeli

Endüstriyel tarımda kullanılan tarım zehirleri, başta anne karnındaki bebekler ve çocuklar olmak üzere, insan sağlığını tehdit ediyor. Pestisitlerin gıdalarda bıraktığı kalıntı, bu gıdaları tüketen insanlarda akut ya da kronik, pek çok sağlık sorununa yol açıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, her yıl en az 3 milyon kişi pestisit zehirlenmesine maruz kalıyor ve büyük çoğunluğunu tarım sektörü çalışanlarının oluşturduğu 20 bin kişi yanlış pestisit uygulamaları nedeniyle hayatını kaybediyor.

Pestisitler insanlarda kısırlık, üreme sağlığı bozuklukları, hormonal sistemde ve sinir sisteminde bozulmalar ve kanser gibi sağlık sorunlarına yol açıyor. Epidemiyolojik ve moleküler çalışmalar, tarımsal, ticari, ev ve bahçe uygulamalarında kullanılan pestisitlerin kanser riskini artırdığına dair önemli kanıtlar sunuyor. Pestisitlere maruz kalma ile prostat kanseri, bazı lenfoma çeşitleri, lösemi ve meme kanseri arasında güçlü bağlantılar olduğunu gösteren çok sayıda yayın bulunuyor. Bir başka önemli mesele, toksikolojik çalışmaların sadece tek bir toksik kimyasal maddenin yol açtığı sağlık sorunları üzerine odaklanması. Oysa tarımsal üretimde kullanılan yüzlerce çeşit pestisit var ve gıdalarımızda birden fazla sayıda pestisit kalıntısı çıkması oldukça muhtemel.

Araştırmalar, endüstriyel, yoğun tarımda kullanılan pestisitler ve sentetik kimyasal gübrelerin, yanlış toprak işleme uygulamalarının toprağı fakirleştirdiği, yeraltı sularını kirlettiği için sürdürülebilir olmadığını gösteriyor. Petrol ve ürünlerine dayanan bu tarım sistemi toprağın tuzlanmasına sebep olmakta, küresel iklim değişikliğini de ciddi biçimde etkilemektedir. Ayrıca zamanla hastalık etmenleri ve böceklerin pestisitlere karşı direnç geliştirdikleri, dirençli tür sayısının arttığı tespit edilmiştir.

Organik tarımın, dünyada hızla artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayamayacağını iddia eden konvansiyonel tarım savunucularının aksine, bilimsel araştırmalar organik tarımın dünyayı besleyebileceğini kanıtlıyor. Sağlıklı, güvenilir gıda hakkının korunması ve doğanın sürdürülebilirliğini sağlamak için organik tarımın ve organik ürünlerin desteklenmesi gerekiyor.


Zehirsiz Kampanya’yı imzalayarak destek olabilirsiniz: Change.org/ZehirsizSofralar

12 Eki

%100 Ekolojik Pazarlar yeni üreticileriyle daha bereketli

Buğday Derneği danışmanlığında kurulan %100 Ekolojik Pazarlar yeni üreticilere ev sahipliği yapmaya başladı.

Buğday Derneği ve Şişli Belediyesi işbirliğiyle ilk olarak 2006 yılında Şişli, Feriköy’de 45 tezgah ve 25 üretici ile kurulmaya başlayan %100 Ekolojik Pazarlar, bugüne kadar yaklaşık 900 taze sebze ve meyve üreticisinin sertifikalı ürünlerini alıcısıyla buluşturdu. Sadece İstanbul’da haftalık ortalama 5 bin hanehalkına hizmet veren %100 Ekolojik Pazarlar, 14 yıldır sağlıklı ve güvenilir alışverişin adresi olmaya devam ediyor.

İlçe belediyelerinin başkanlığında bir araya gelen Buğday Derneği, %100 Ekolojik Pazarlar müşterileri, üreticileri ve esnafının oluşturduğu pazar komisyonları, boşalan tezgahlar için dönem dönem açılan başvuruları değerlendirerek yeni üreticilerin pazarlara dahil edilmesi sürecini üstleniyor.

2019 yılında yapılan başvurular çerçevesinde İstanbul’daki %100 Ekolojik Pazarlar’da 24 organik tarım üreticisi daha tezgah sahibi olarak ürünlerini müşterilerine ulaştırma şansı buldu. Pazarlarda sadece kendi yetiştirdiği ürünleri satan üreticilerin artmasına özen gösteren pazar komisyonları tarafından 2019 güz döneminde yapılan değerlendirmeler sonuçlandı. Bu kapsamda, 2020 yılı içerisinde katılan yeni üreticiler ile birlikte %100 Ekolojik Pazarlar daha bereketli, daha renkli bir paylaşım mekanı haline geldi.

Yer sıkıntısı olan Bakırköy %100 Ekolojik Pazar’a iki yeni üretici dahil olurken, birçok yeni üreticiye şans veren Kartal ve Şişli %100 Ekolojik Pazarlar’ın tezgah sahibi profili ve dağılımı şu şekilde değişti:

 

Tezgah profili Şişli %100 Ekolojik Pazar Kartal %100 Ekolojik Pazar
Yemek 4 2
Kozmetik, deterjan grubu 3 3
Sadece kendi ürünlerini satan taze sebze ve meyve üreticisi 35 19
Hem kendi taze ürünlerini satan hem de aracılık yapan üreticiler 12 7
Sadece kendi mamul (paketli) ürünlerini satan üreticiler 11 6
Hem kendi hem başkalarının mamul ürünlerini satan üreticiler 6 4
Üretici olmayan, üretici temsilciliği yapan pazarcılar 14 12

 

Sonuç olarak, Şişli %100 Ekolojik Pazar’da organik sertifikalı gıda ürünü satanların (yemek ve kozmetik grubu hesaba dahil edilmemiştir) %82’si, Kartal %100 Ekolojik Pazarda ise %75’i üretici niteliği taşıyor.

Üreticilerin kalıcı çözüme ve desteğe ihtiyacı var

Ürünlerine pazar bulabilmek için Türkiye’nin dört bir yanından İstanbul’a ve diğer büyük şehir merkezlerine ulaşmak zorunda kalan üreticiler ulaşım maliyetlerini karşılamakta da güçlük çekiyor. Her ne kadar yerelde pazarlama ekolojik yaklaşımın önceliklerinden olsa da, organik üretici için Türkiye şartlarında bu pek mümkün görünmüyor. Çünkü talebin büyük bir kısmı İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde yoğunlaşmış durumda. Böyle olunca da, %100 Ekolojik Pazarlar’ın kurulduğu ilçe belediyeleri tarafından tezgah tahsisi yapılan birçok üretici, büyük umutlar ile aldıkları pazar tezgahlarını her geçen gün artan ulaşım maliyetleri sebebiyle boş bırakıyor ya da kendileri gelemediği için ürünlerini satabilecek temsilciler bulmak zorunda kalıyorlar. Bir kısmı da sadece kendi yetiştirdiği ürünler ile maliyetleri karşılayamadığından şirket kurarak aracılık yapmaya başlıyor. Bütün bu olumsuzlukların üstüne bir de salgın eklenince müşteri kayıpları kaçınılmaz oluyor.

Organik pazarlarda daha fazla üretici, daha az üretici temsilcisi (pazar esnafı) görmek isteyen müşteriler; salgın, tatiller, yağışlı hava, otopark sorunu vb. sebeplerle pazarlara gelemeyip, evlere servis yapan e-ticaret sitelerine veya sermaye desteğindeki marketlerin organik raflarına yöneldikçe; binbir zorluk ve maliyete katlanan üreticiler de organik pazarlara gelemiyor, çünkü ürün satışları maliyetlerini karşılamaya yetmiyor.

 

%100 Ekolojik Pazarlar yeni üreticileriyle daha bereketli!

 

Maliyetlerini karşılayamayan üreticilerin boş bırakmak zorunda kaldığı tezgahlar pazarlarda resmi tezgah verilerine göre daha fazla pazarcı veya temsilci görünmesine sebep oluyor. Üretici sayısının az görünmesinin önemli bir sebebi de üreticilerin bir veya birkaç çeşit ürün üretmesi veya narenciye gibi tek bir ürün grubuna yönelik üretim yapması ile düzenli olarak pazarlarda yer alamaması.

Organik, güvenilir ve sağlıklı ürün arayışındaki tüketicilerin pazarlara gelememesi, özellikle uzak bölgelerden taze sebze ve meyve getiren üreticilerin maliyetlerini karşılamamasıyla bir kısır döngü yaratıyor. Bu durum iç pazara yönelik üretim yapan çiftçilerin organik tarımı bırakmasına ya da e-ticaret siteleri, market zincirleri gibi satış noktalarına mecbur bırakarak %100 Ekolojik Pazarlar’daki üretici-türetici arasında kurulan bağın kopmasına neden oluyor.

Son on yılda organik tarım yapılan arazi miktarında ve organik üretici sayısında artışlar yaşansa da; talep yetersizliği, yüksek girdi maliyetleri, iklim krizi ile boğuşan üreticiler, 2019’da Tarım ve Orman Bakanlığı’nın organik tarım desteklerine getirdiği kısıtlamaların da etkisiyle iç pazara yönelik üretim yapmaktan kaçınıyor. Türkiye genelinde yaklaşık 75 bine ulaşan organik tarım üreticisinin sadece birkaç yüzlük kısmı iç pazara ve organik pazarlara taze sebze ve meyve üretiyor.

Buğday Derneği Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu, organik tarım üreticilerinin desteklenmesi yönünde atılması gereken adımlara dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı: “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın organik tarıma geçiş sürecinden sonraki desteklemelerini kaldırması organik tarımın iç pazarda gelişmesi için emek veren birçok çiftçiyi olumsuz etkiliyor. Bu kararın etkisiyle 2020 yılında hem organik tarım alanı hem de üretici sayısında ciddi bir düşüş yaşanacağını tahmin ediyoruz.  Bakanlığımız organik tarımı ihracat odağından çıkartacak, iç pazarı teşvik edecek stratejiler geliştirmeli, iç pazara yönelik üretim yapan organik tarım üreticilerine desteklemelerde pozitif ayrımcılık yapmalı. Organik ürünlere yönelik talep yetersizliği, artan girdi maliyetleri, lojistik sorunları ile birlikte özellikle organik gıda ve diğer gıda ürünlerine yönelik artan bilgi kirliliği de hesaba katıldığında, ne yazık ki üreticiler için kalıcı çözüm sunabilecek, uzun vadeli bir organik tarım stratejik planımız bulunmuyor.”

 


18 Ağu

%100 Ekolojik Pazarlar güvencesiyle sağlıklı alışveriş

Tarım zehirleri açısından sıfır kalıntılı* ürünlerin adresi %100 Ekolojik Pazarlar İstanbul, İzmit ve Kayseri halkına hizmet vermeye devam ediyor.

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin danışmanı olduğu İstanbul’daki Bakırköy, Beylikdüzü, Kartal, Şişli %100 Ekolojik Pazarlar ve Büyükyalı (Zeytinburnu) %100 Ekolojik Pazar Satış Noktası; İzmit %100 Ekolojik Pazar; mevsimlik olarak kurulan Kayseri Kocasinan %100 Ekolojik Pazar’daki ürünlerin rutin olarak denetlenmesi ve analiz çalışmaları salgın döneminde de devam ediyor. Buğday Derneği, belediyeler ve Tarım ve Orman Bakanlığı İl ve İlçe Müdürlükleri tarafından farklı ürün gruplarından alınan numuneler akredite laboratuvarlarda inceleniyor.

Buğday Derneği ve belediyelerin salgın döneminde, bal, pirinç, elma, armut, muz, kayısı, kiraz, çilek, limon, domates, hıyar, patlıcan patates, soğan, taze soğan, bezelye, kabak ve biber çeşitlerinden aldığı 19 numunenin analiz sonuçları temiz çıkarken; bir üreticinin pazara gönderdiği elma ve armutta kalıntı bulunması üzerine, %100 Ekolojik Pazarlar Esnaf Komisyonunca ilgili üreticinin ürünlerinin ekolojik pazarlarda satışına son verildi ve ilgili üreticinin denetimlerinden sorumlu kontrol ve sertifikasyon kuruluşuna bilgilendirme yapıldı.

Geçmiş yıllarda, Esnaf Komisyonu tarafından benzer sebeplerle ürünlerinin ekolojik pazarlarda yer almasına izin verilmeyen bir kiraz üreticisinin, başka bir organik pazarda satışa sunduğu ürünlere yönelik ilçe belediyesi tarafından bu sene yapılan denetimlerde kalıntı bulunduğunun açıklanması üzerine, gerçekleştirilen bu uygulamanın ne kadar sağlıklı ve güvenilir olduğu görülüyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın elma, armut, patates, kabak, hıyar ürünlerinden yine aynı dönemde aldığı toplam 6 numune temiz çıktı. Kabak, kayısı, limon, maydanoz, biber, patlıcan, fasulye, armut, ceviz, semizotu, havuç, portakal, domates ürünlerinden toplam 13 numunenin analiz sonuçları ise Buğday Derneği ve Esnaf Komisyonu tarafından takip ediliyor. Kalıntılı bir sonuç çıkması durumunda, konu ilgili kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarına, belediyelere ve komisyona aktarılıyor, gerekli işlemlerin yapılması sağlanıyor.

Hem tüketicinin hem de dürüst üreticilerin haklarını korumak adına yapılan denetimler ve analizler, %100 Ekolojik Pazarlar’ın açıldığı günden beri düzenli olarak sürdürülüyor. Benzer hassasiyet ve denetimler, ilgili Bakanlık ve kontrol ve sertifikasyon kuruluşları tarafından arazilerde, depolarda, pazarlama noktalarında düzenli ve habersiz olarak yapılıyor. Kontrol ve sertifikasyon kuruluşlarınca yapılan bu denetimler sadece analizlerle sınırlı olmayıp, her bir üreticinin kullandığı tohumdan, gübreye; zirai mücadele yönteminden, toprağı korumak için yaptığı mücadeleye kadar her şey kontrol altında tutuluyor, kayıt altına alınıyor. Her bir üreticinin pazara sunduğu tüm ürünler için hasat miktarı kayıt altına alınıyor, satış miktarları bu miktarlardan düşülerek stok takibi yapılıyor. Bu sebeple, %100 Ekolojik Pazarlar’a gelen her ürüne ait mali belge ve miktar bilgileri haftalık olarak ilgili kontrol ve sertifika kuruluşlarına bildiriliyor.

Sağlıklı, güvenilir gıda herkesin hakkı. Buğday Derneği sağlıklı ve güvenilir gıda için çalışmalarına devam ediyor.


*Organik tarım ürünlerinde, konvansiyonel ürünlerde olduğu gibi maksimum kalıntı limiti bulunmuyor, sıfır kalıntı olması gerekiyor.

11 Ağu

%100 Ekolojik Pazarlar Projesi’nde çalışacak ekip arkadaşı arıyoruz

Buğday Derneği, %100 Ekolojik Pazarlar Projesi’nde çalışacak ve ekolojik yaşam konusundaki çalışmalarına katkı sunacak ekip arkadaşı arıyor.

İş Tanımı:

· Tüketici, üretici, pazar esnafı, belediye ve ilgili bakanlıklarla ilişkilerin yürütülmesine yardımcı olmak.
· Haftanın 3 günü (pazarlar hafta sonu kurulduğu için cumartesi ve pazar dahil) %100 Ekolojik Pazarlar’da denetim yapmak ve hakla ilişkiler çalışmasına destek olmak.
· Veri kayıt, dokümantasyon işlerini yapmak.
. Mesleği gereği Buğday Derneği’nin diğer proje ve çalışmalarına destek vermek, eğitim, danışmanlık faaliyetlerine katkıda bulunmak.

Not: Mesainin yüzde sekseni %100 Ekolojik Pazarlar’da geçecektir. Çalışma yeri İstanbul’dur.

Aranan Özellikler:

· Tercihen ziraat veya gıda mühendisi;
· hafta sonları, akşam geç saatlerde, sabah erken saatlerde, açık havada ve kış koşullarında da çalışabilecek;
· ekolojik yaşam ve ekolojik tarım konularına ilgili;
· tercihen İngilizce bilen
· MS Office programlarını iyi derecede kullanabilen;
· insan ilişkilerinde başarılı, takım çalışmasına uyumlu, dinamik
· erkek adaylar için askerlikle ilişiği olmayan
· seyahat engeli (birkaç günlüğüne şehir dışına çıkmaya, köy evlerinde kalmaya engeli) olmayan;
· tercihen arazi ve üretim deneyimi olan.

Niyet mektubu bizim için çok önemli. Bu nedenle, CV’lerin, bir niyet mektubuyla birlikte, “%100 Ekolojik Pazar” konu başlığıyla, cv@bugday.org adresine gönderilmesini rica ederiz.

Son başvuru tarihi: 29.08.2020

Başvurular sadece e-mail yoluyla kabul edilecek, pozisyon ile ilgili detaylar adaylara görüşmelerde açıklanacaktır.

15 Şub

Sürdürülebilir bir Ekolojik Pazar Deneyimi

Dayatılanı sorgula, çözüm ara ve fikirlerini paylaş. “Başka bir dünya mümkün” – Özce Bilge Demoğlu

Her gün kırmızı bültenle gündemde yer almıyor olsa da, Antroposen’de iklim krizi ile karşı karşıyayız. Çoğu bilim insanı harekete geçmemiz gerektiğini söylese de; bazı insanlar bırakın iklim krizini, iklim değişikliğine bile inanmak istemiyorlar. Bu konudaki farkındalık oranı değişkenlik gösterirken, duyarlı bireyler olarak çok daha fazla çaba göstermemiz gerektiğine inanıyorum.

İklim krizinin sebeplerine baktığımızda en önemli etkenin Sanayi Devrimi sonrası doğal süreci etkileyen karbon salımı olduğunu görürüz. Evimizin sıcaklığı, arabamızın benzini, gece-gündüz farkını azaltan aydınlatmaları ve diğer günlük yaşantımıza işlemiş olan tüketimin tamamını düşündüğümüzde dünyaya yıllardır nasıl bir baskı yaptığımızı anlayabiliriz. Bunların yanında bir örnek daha var ki, insanoğlunun evrim sürecini etkileyecek denli öneme sahip olmasına rağmen günümüzde kaynağı yok sayılıp, tüketiciye yabancı hale gelmiş durumda; BESLENME.

Konvansiyonel tarımla beraber iklim krizine sürüklenişimizi de hızlandırmış olduk. Kışın çilek yemeye kimse itiraz etmedi, yazın portakal yemeye de… Çünkü istediğimiz zaman istediğimiz yiyeceği elde etmek müthiş bir şeydi, doğal dengeyi bozduğumuzu düşünmediğimiz sürece. Tarım alanlarında kullanılan tüm kimyasal maddeler (tarım makinaları için kullanılan fosil yakıtlar, zirai gübreler, ve pestisitler vb.) besinlere ve çevresine geri dönülmez şekilde zarar veriyor. Günümüzde tarım ilaçları artık tarım zehiri olarak anılıyor. Ağırlıklı olarak sebze tüketiyor olmanız bile sizi sağlıklı beslenen bireyler yapmıyor, çünkü tarımsal üretimde kullanılan pestisitlerin gıda üzerinde kalıntı bıraktığı biliniyor. Nüfus artışı ile birlikte endüstriyel tarım iyi bir seçenek olarak gözükse de bilimsel araştırmalar sürdürülebilir organik tarım metotlarının hem insan hem dünya sağlığı için daha yararlı olacağını kanıtlamış durumda.

Buğday Derneği 2006 yılından beri bu zehirli tarım ürünlerinin karşısında durarak, tüketiciye ekolojik pazar seçeneği sunuyor. Üreticiyi destekleyip, tüketiciyi teşvik ediyor. Nisan 2020’ye kadar sürecek olan “Zehirsiz Sofralar” kampanyası ile tüm Türkiye’de farkındalık yaratmaya çalışıyor. İstanbul’da Şişli, Kartal, Beylikdüzü ve Bakırköy semtlerinde; İstanbul dışında ise İzmit ve Kayseri illerinde farklı günlerde gerçekleşen %100 Ekolojik Pazarlar‘da “gerçekten” sağlıklı gıdaya ulaşmak mümkün. Sertifika programları ve düzenli yapılan denetimler tüketici ve üretici arasındaki güveni sağlayıp, birbirleriyle iletişim kurmalarını sağlıyor. Bu sebeple, ekolojik pazar destekçileri olarak bir markete gelen kasa kasa parlak, kokusuz, tatsız ve kimin ürettiği alenen belli olmayan domatesi almak yerine; tarla kokulu, ecüş bücüş, üreticisi ile sohbet edebileceğimiz domatesi almayı tercih ediyoruz.

Şişli %100 Ekolojik Pazar
Fotoğraf: Özce Bilge Demoğlu

Yaklaşık 1 yıldır evimin 5 dakika uzağında kurulan halk pazarı yerine, Şişli Ekolojik Pazarı’na gitmeyi tercih ediyorum. Bu serüven benimle başlamış olsa da şu an tüm ailemi sarmış durumda. İlk günler diğer pazarlara göre ekolojik pazarın daha pahalı olmasından yakınan babam, organik üretimin ne kadar meşakkatli olduğunu anladığında destek vermeye başladı. Annem sebze meyvelerin lezzetine varınca alışveriş listesini kendi hazırlamaya başladı. Ağabeyimin klasikleşen sorusu ise “bu hafta pazara gidiyor musunuz?” oldu. İhtiyaçlarımıza göre bu sorunun yanıtı değişiklik gösterse de yalnızca tazelere değil, vegan ve organik bakım ürünlerine ulaşma isteğimiz de bizi yine ekolojik pazarlara yönlendirdi.

Doğaya saygılı üretici ve üretici temsilcilerinden oluşan koca bir aileye biz de çekirdek ailemizle dahil olduk. Bizi takip eden arkadaşlarımız, akrabalarımız oldu. Isırgan otundan çorba yapmayı öğrendik, şimşir ve el işçiliğinin değerini anladık, eskiden kullandığımız deterjanların kendimize ve doğaya nasıl zarar verdiğini dinledik, biz neler neler kaçırmışız dedik, neleri nelere tercih etmişiz dedik, geç olsun güç olmasın dedik. Kocaman bir şehirde tüketici olmaya alışmışken, bize daha yakın gelen, huzurlu bir yola sapmış bulunduk.

Ekolojik Pazarları diğer market ve pazarlardan ayıran bir diğer özellik ise  plastik poşet yerine kese kâğıtları kullanılıyor olması. Fakat bu kese kâğıtları, poşetler yerine geçebilecek en uygun taşıma yöntemi gibi görünse de o kadar masum değil.

Türkiye genelinde kâğıt-karton tüketimi yıllık yaklaşık 6 milyon ton. Geri dönüşüm oranı ise %40 civarında. [1] Sırf kesilmek için yetiştirilen ağaçlar olması, onları hoyratça kullanmamız gerektiği anlamına gelmiyor. Ne olursa olsun bir ağacın yetişmesi ve geri dönüştürülmesi için harcanan enerji ve su miktarı, şu an içinde bulunduğumuz iklim krizi açısından onarıcı değil. Bu durumda belki de alışverişe kendi file-bez çantalarımızla gitmek, sandığımızdan çok daha fazla tasarrufa neden oluyor.

Kartal %100 Ekolojik Pazar
Fotoğraf: Özce Bilge Demoğlu

Ayrıca, karton bardakların iç yüzeyleri plastikle kaplandığı için geri dönüştürülemediğini biliyor muydunuz? Bu bilgiyi yaklaşık 1 sene önce öğrendiğimde, yalın kartonun ısı halinde büzüşeceği ihtimali yıllarca nasıl aklıma gelmedi diye çok şaşırmıştım. Dayatılan her şeyi sorgulamamız gerektiğini o zaman anladım.

Bu sebeple, özellikle ekolojik pazara giderken, file ve bez çantalarımın yanında termosumu da almayı unutmamaya gayret ediyorum ki vitamin deposu meyve sularını içmekten, kullanıldığını gördüğüm onca pipet ve karton bardaklar sebebiyle mahrum kalmayayım. Bakınız, 5 dakikacık kullanılan pipetler ne sonuçlar doğuruyor.

Ekolojik pazar için yanınızda getirmenizi önerebileceğim başka malzemeler ise yeme araç-gereçleri. “Eeh yok artık” dediğinizi duyar gibiyim… Demeyin efendim; ben yapıyorum, çok da kolay oluyor. Unutmayın, Avrupa’da her yıl yaklaşık 25 milyon ton plastik çıkıyor. Bu atıkların %30’undan azı geri dönüştürülebiliyor. Çöp haline gelen yaklaşık 8 milyon ton plastik denizlere karışıyor, geri kalanı ya gömülüyor ya da yakılıyor. [2]

Burada asıl mesele, sizin gün içinde ne yapmak istediğinize karar verebiliyor olmanız. Ben her pazar yolculuğumda elbette termos taşımıyorum. Sabah, “bugün zencefilli bir portakal suyu içeyim” dersem termosumu yanıma alıyorum misal. Bir başka örnek ise, “bugün organik malzemeler kullanılarak hazırlanmış tatlılardan, börek çöreklerden yiyeyim” isteği. Böyle durumlarda tercihim yine pazardan aldığım şimşir çatalı ve tabak niyetine kullanabileceğim evden herhangi bir kabı yanıma almak. Böylelikle bu kabı paket yapıp yanıma almak için de kullanabiliyorum. Vicdanım rahat, midem mutlu ayrılıyorum canım Şişli %100 Ekolojik Pazar’dan.

Kartal %100 Ekolojik Pazar
Fotoğraf: Özce Bilge Demoğlu

Bu yazıyı okuyor olmanız farkındalığı yüksek bireyler olduğunuzu gösteriyor. Yani ilk paragrafta belirttiğim gibi, sizin de yapmanız gereken çok şey var. Yaşayabileceğimiz tek gezegene el verelim, yarattığımız krizi durdurmak ve geriletmek bizim elimizde! Dayatılanı sorgula, çözüm ara ve fikirlerini paylaş. “Başka bir dünya mümkün” ☺

Yazan: Özce Bilge Demoğlu (Buğday Gönüllü İletişim Ekibi)

Kaynaklar:

[1] Rakamlarla Kağıt ve Ağaç Tüketimi

[2] Döngüsel Ekonomiye Geçişin Anahtarı: Plastik, Yavuz EROĞLU, PAGEV/PAGÇEV

 

11 Şub

Sağlıklı Yaşam ve Beslenme Fuarı’nda Buluşuyoruz

Sağlıklı Yaşam ve Beslenme Fuarı 5-8 Mart 2020 tarihleri arasında, ICC İstanbul Kongre Merkezi Harbiye’de gerçekleşecek.

Küre Fuarcılık tarafından organize edilen ve İstanbul Büyükşehir Belediyesince desteklenen Fuar, 5 Mart 2020 Perşembe günü saat 11.00’de açılacak. Dört gün süresince ziyaret edilebilecek olan fuar; doğal, organik gıda ürünleri, bitkisel ürünler, mikro filizler ile firmalara, çiftliklere, ekolojik pazarlara; coğrafi işaretli ürünleri, yöresel lezzetleriyle, doğal tarım uygulamalarıyla, atıksız mutfaklar çalışmalarıyla belediyelere ev sahipliği yapacak.

Sağlıklı Yaşam ve Beslenme Fuarı – Seminer Programı

Bu yıl 9.’su düzenlenen fuar, herkesin katılımına açık ve ücretsiz olacak. Katılımcı kuruluşların sağlıklı ikramları, sürpriz tatil ve kampanyaları, hediyeleri ile geniş bir katılımla gerçekleşecek.

Buğday Derneği olarak, TaTuTa, %100 Ekolojik Pazarlar ve Zehirsiz Sofralar projelerimiz ile bizim de yer alacağımız fuar hakkında daha detaylı bilgiyi buradan edinebilirsiniz.