Organik bal ile konvansiyonel bal arasındaki fark nedir?
Organik bal üretmek isteyen arı yetiştiricisi, Tarım Bakanlığı’nın yetkilendirdiği bir organik sertifikasyon firması ile sözleşme yaparak organik bal üretimi için ilk adımı atmış oluyor. Arı yetiştiricisinin daha önce konvansiyonel bal ürettiği kovanlar organik geçiş sürecine alınıyor, bu süreç içerisinde kovanlardaki mumlar/petekler organik mum ile değiştiriliyor, eğer mevcut kovanlar boyalı ve paslı metal aksamlı ise boyasız ahşap ve metal aksamları paslanmaz çelikten üretilmiş yeni kovanlar ile değiştiriliyor. Arıcılıkta geçiş süreci ortalama bir yıl sürüyor, yetkilendirilmiş sertifikasyon firması duruma göre bu süreyi uzatabiliyor. Arı yetiştiricisi organik geçiş süreci ve sonrasında kovanlarının bakımı ve üretimini yürürlükteki organik tarım yönetmeliğine uygun şekilde yapması gerekiyor fakat geçiş sürecindeki ürettiği ürünü organik ürün olarak pazarlayamıyor.
Yürürlükteki mevzuata göre organik arı yetiştiricisinin uymak zorunda olduğu önemli bazı kurallar;
Dört mevsim kovanların bulunduğu arazinin 3 km çapında konvansiyonel tarım ve konvansiyonel arıcılık yapılmaması gerekiyor. Tüm arı yetiştiricileri kovanlarını taşıyacakları noktalara önceden ilçe tarım müdürlüğünden oturma izni alarak taşımaktadır. İlçe tarım müdürlüğünün organik arıcılık sahası belirlediği noktalara sadece organik arıcılık yapan işletmelerin kovan koymasına izin vererek, konvansiyonel kovanların organik kovanlara yaklaşmasını önlemektedir.
Kışın kovanlar (arılar) bir önceki yıl aynı kovanların ürettiği organik bal ile besleniyor.
İhtiyaç duyulduğunda konvansiyonel veteriner ilaçları kullanılamıyor, organik arıcılığa uygun sertifikasyon firmasının izin verdiği ilaçlar kullanılıyor. Bu mücadele ilaçları Organik Tarımın Esasları ve Uygulamasına İlişkin Yönetmelik’te belirtiliyor.
Organik arıcılıkta tüm girdilerin kontrollü ve organik tarıma uygun olması gerektiği için kullanılan petekler de organik sertifikalı veya organik işletmenin kendi kullanımı için ürettiği mumdan üretilmiş olması gerekiyor. Konvansiyonel arıcılıkta kullanılan petekler kanserojen madde olan parafin ve naftalin içerebilmektedir, bu hepsinin içerdiği anlamına gelmez ama kontrol mekanizması organik arıcılığa göre çok hafiftir. Organik işletmelerde, sertifikasyon firmaları tarafından hemen hemen her yıl mum örneği alınarak test edilmektedir. İşletme sahipleri de kendi mumlarını kontrollü olarak kendi işletmelerinde üretmekte veya dışarıdan sertifikalı almaktadır.
Organik tarım yönetmeliği uygulanarak, üretilen ürün neredeyse 1000 yıl önce doğada üretilen ürüne çok yakın oluyor. Organik arıcılık metodu ile üretilen ballarda veteriner ilaç kalıntısı, bitkilerin ilaçlamasında kullanılan pestisitlerin kalıntısı bulunmuyor, üretimden sonra sertifikasyon firması son ürünü kalıntı olup olmadığı anlamak için analiz (Pestisit, naftalin, antibiyotik ve ağır metaller analizleri gibi) yaptırıyor ve ürün temiz ise organik ürün sertifikası veriyor. Ayrıca organik kovanlar ayçiçeği, limon gibi kültür tarım bitkilerinin bulunduğu araziden en az 3 km uzakta bulunmak zorunda olduğu için nektar kaynağı sadece yabani çiçekler oluyor.
Konumuz olmadığı için burada detaya girmedik ama piyasadaki konvansiyonel balcılıkta Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın da tespit ettiği üzere ciddi biçimde tağşiş söz konusu. Organik ürün logosunu taşıyan ürünler çok sık denetlendiği, tağşişin ötesinde kimyasal kalıntı denetimleri de yapıldığından, tercih edildiğinde tağşişsiz ürün tüketildiğinden emin olunabilir.
Organik bal neden diğer ballardan pahalı?
Organik tarım yönetmeliğinin uygulanması epeyce pahalı bir yöntem. Özellikle Türkiye’de organik şeker bulunmaması sebebi ile arılar kışın gene ürettiği organik bal ile besleniyor olması (konvansiyonel arıcılıkta kışın arıları beslemek için pancar şekerinin yanında nişasta bazlı çok ucuz mısır şekeri de kullanılabiliyor), üretimde ayçiçeği, narenciye ve pamuk gibi ballı tarım bitkilerinden faydalanılamaması nedeni ile kovan başı daha az bal üretimi ve organik sertifikalı veteriner ilaçlarının genelde ithal ve pahalı olması sebepleri ile üretilen organik bal, konvansiyonel ballara göre daha maliyetli oluyor. Ülkemizde market raflarında satılan konvansiyonel balların birçoğunun ayçiçeği gibi ballı kültür bitkilerinden üretiliyor veya bu bitkilerden elde edilen ballar ile harmanlanıyor olması sebebi ile organik bal biraz pahalı kalıyor, ancak organik sertifikalı bal tüketerek hem doğaya sahip çıkıyorsunuz, hem de kırlarda dağlarda üretim yapan arı yetiştiricilerini sosyal sorumluluk alarak desteklemiş oluyorsunuz. Organik bal tüketimi ile lezzetin yanında kimyasal ilaç kalıntısız, sadece şifalı yaban kır çiçeklerinden üretilmiş bal tüketerek sağlığınızı desteklemiş de oluyorsunuz.