Neden Ekolojik Pazar Modeli? ve Ekolojik – Sosyal Dönüşüm Platformu olarak %100 Ekolojik Pazarlar
- Ekolojik ürünlerin iç pazarda adil, sürdürülebilir, güvenilir alış-veriş modeli ile tanıtılması ve yaygınlaştırılması
- Doğrudan veya en kısa yoldan üreticiden tüketiciye sadece ürün değil, güvenilir bilgi sağlar. Üretici kendi halkla ilişkilerini bizzat yürütebilir.
- Belediye, STK işbirliği ve kamusal alanın geliştirilmesi ile sosyal sorumluluk projesi olması
- Kamusal alan olduğu için medya ilgisi ve gücü ile tanınırlık, bilinirlik
- Adil ticaret yolunu açar. Üreticinin bizzat katılımı fiyatları daha makul seviyelerde tutar ve bu da talebe yansır.
- Üretici, belediye, tarım teşkilatı ve sivil toplum desteği ile belge ve sertifikanın ötesinde güvence sunar.
- Sivil toplum ve kamu denetimi sayesinde paketsiz ve barkotsuz olarak açık ürün satılan manav ve marketlere göre izlenebilirlik/güven avantajı sunar.
- Kültürel değiş – tokuşu yaşatır, kırsal kültürü korur, yerel farklılıkları birer değer olarak yaşatır ve sunar.
- Yöresini, üreticisini bilerek alış – veriş imkanı sağlar.
- Biyolojik çeşitliliği koruyarak yerel tür, çeşit ve lezzetlerin pazar şansı bulmasını sağlar. Ticari değerin karşısına ( görüntü ve nakliyeye dayanıklılık gibi ) sosyal, kültürel, ekolojik değerleri koyar.
- Üreticiler arası bilgi akışı sağlayarak bilginin serbest dolaşımına katkı sağlar.
- Üreticilerin örgütlenmesi için bir platform, ortam görevi görür.
- Üreticinin talep tespiti yapmasına katkı verir.
- Üretici pazar tezgahında çeşitlilik arzetmek için monokültür tarım yerine polikültür tarıma yönelir.
- Dokunarak, seçerek ve tadarak alışveriş; bu bizim kültürümüz.
- Tüketicinin daha taze ve çeşitli ürünlere ulaşımını sağlar. Daha çok marka, daha çok çeşit.
- Özellikle büyük alıcılara yönelik, çeşit ve ticari değer olarak yeterli miktar ve düzenli ürün sağlayamayacak küçük ve orta ölçekli üreticiler için çok önemli bir geçim kapısıdır.
- Her kesimden kullanıcı için ulaşılabilirlik.
Üsttekiler üretici ağırlıklı ekolojik ürün satan bir semt pazarı düşünüldüğünde ilk akla gelenler ama söz konusu olan sadece yeni bir model değil de yeni bir kavram, yeni bir anlayış, toplumun üretim-kullanım alışkanlıklarını değiştirmesi, yaşam tarzının sorgulaması olduğunda daha fazlasına ihtiyaç olduğu kaçınılmaz.
Ekolojik-sosyal dönüşümü sağlamak için %100 Ekolojik Pazar gibi olabildiğince bağımsız, katılımcı, şeffaf, esnek, bireyleri, kurumları değişime zorlayacak, çok yönlü iletişim platformlarına, araçlarına ihtiyaç vardır.
Ekolojik- sosyal dönüşümü sağlamak için bu platformların %100 Ekolojik Pazar’da olduğu gibi gıda gibi gerçek ve görece daha somut değerler üzerinden etkinleştirilmesi katılımcılığı ve sahiplenmeyi güçlendirmektedir
%100 Ekolojik Pazar katılımcıdır, hiçbir toplumsal ayrımcılığa yer vermez, herkes, herkesim paydaş hissedebilir. Üretici, esnaf, tezgahtar, belediye, tarım bakanlığı teşkilatı, sivil toplum, mahalleli, kentli organik ürün kullanıcısı, sanatçısı, politikacısı, biliminsanı, medya mensubu, öğrencisi.
Birçok kez komiteler kurulmuş, yönetim süreci paylaşılmaya çalışılmıştır. Üreticiler, tüketiciler daha fazla sorumluluk almaya davet edilmiştir. %100 Ekolojik Pazarlar yeni üretici derneklerinin, kooperatiflerinin kurulmasına önayak olmuştur
Ekolojik-sosyal dönüşümde kadının rolü çok önemlidir. Tarım-gıda-pazar-mutfakta ve %100 Ekolojik Pazar’da kadın merkezdedir. Tezgahlarda bile hiçbir pazarda göremeyeceğiniz kadar kadın çalışır.
%100 Ekolojik Pazar tüm sivil toplum kuruluşlarının, inisiyatif ve bireylerin ekolojik-sosyal amaç doğrultusundaki çalışma ve etkinliklerine ev sahipliğine açıktır. Ticari olmayan örgüt ve projelere kendilerini sunum şansı verir.
%100 Ekolojik Pazar yarattığı ortam ve etkinlikler ile alış-verişin gıda boyutunun ötesinde sosyal ve kültürel düzeyde bir paylaşım olmasını hedefler.
Kısacası halkın alış-veriş kültürünün, pazar yerlerinde yaşanan sosyalleşmenin ekolojik, katılımcı, sosyal bir yaklaşımla yeniden ele alınmasını hedefler. Geleneksel bir modelin yeni bir yorumudur.