BONN – Greenpeace, Almanya’da hazırlanan 26 sayfalık el kitapçığında, üretim sırasında sebze meyvelere sıkılan kimyasal maddeleri araştırarak, 76 çeşit sebze ve meyveye dair sonuçları bir araya getirdi.
Araştırma sonucuna göre, geleneksel olarak üretilen meyvelerin yaklaşık yüzde 80’inde ve test sebzelerinin yüzde 50’sinde zararlı organizmaları engellemek amacıyla tarımda kullanılan “pestisit” türündeki kimyasal maddelere rastlandı.
“ÜRÜNLERİN HANGİ ÜLKEDEN OLDUĞUNA BAKIN”
Greenpeace uzmanı kimyager Manfred Santen, “Yemeğinde kimyasal madde olmasını istemeyenler, organik ürün almalı ya da ürünlerin hangi ülkeden olduğuna bakmalı” diyor.
“Kimyasal maddesiz yemek” adlı el kitapçığında, Avrupa Birliği ülkelerindeki sebze ve meyvelerin, Türkiye ve denizaşırı ülkelere göre daha az kimyasal madde içerdiği belirtiliyor.
TÜRKİYE LİSTE BAŞI
Deutsche Welle’in yansıttığı araştırmada, toplam 22 bin 481 test ürünü üzerinde, 351 etkin maddeye rastlandığı ve birçok sebze ve meyvede farklı kimyasal maddelerin karışımlarından hazırlanmış kokteyl karışımların tespit edildiği bildirildi.
En fazla kimyasal maddenin kullanıldığı ürünler listesinin başında ise Türkiye‘den, 24 kimyasal maddenin tespit edildiği sofralık üzümün yer aldığı belirtildi.
Türkiye’de yetiştirilen ve incelemeye tabi tutulan meyve ve sebzeler arasında, biber, armut, kabak ve greyfurtta da pestisit miktarının sıklıkla Avrupa Birliği tarafından belirlenen kimyasal madde sınırının üzerinde olduğu ifade edildi.
Kimyager Manfred Santen, sebze ve meyve yetiştiriciliğinde yasal olarak çeşitli sayıda kimyasal maddenin püskürtülmesine olanak sağlandığına dikkat çekerek, kokteyl kimyasallar konusunda uyarıyor.
“YASAL KİMYASAL MADDE SINIRI YETERLİ DEĞİL”
Greenpeace, sağlık önlemleri kapsamında, yasal kimyasal madde sınırının yeterli olmadığını belirterek, özellikle de çocuk, hamile ve hastaların zirai maddelerden korunması gerektiğine dikkat çekti.
Ayrıca, Greenpeace el kitapçığında uzmanlar tarafından test edilen sebze ve meyvelerin, farklı ülkelerdeki farklı bölgelerdeki süpermarket, iskontocu, perakende ve toptan satış yerlerinden alındığı belirtildi. (anka)
Raporun tamamını ingilizce olarak Greenpeace in web sitesinde bulmak mümkün.