Batur Şehirlioğlu – Buğday Derneği EşGenel Müdür, %100 Ekolojik Pazarlar Genel Koordinatörü
Özet: Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği tarafından 2006 Haziranında başlatılan %100 Ekolojik Pazar projeleri, ekolojik tarım ve ürünlerinin Türk toplumu tarafından tanınması ve iç pazarda talep oluşmasında öncü olmuştur. Hayvansal ürünler başta iç pazara yönelik ürün çeşitliliğinde ve organik son ürün ithalatındaki hızlı artış ve perakende zincirlerin sektöre girişi bu süreçte gerçekleşmiştir. Türkiye’nin en büyük organik pazarı olan Şişli %100 Ekolojik Pazar 25 tezgah sahibi, 48 tezgah ve haftalık 4 ton civarında satış ile başlayıp bugün organik ürün satışı yapan 65 kayıtlı tezgah sahibi, 276 kayıtlı tezgah ve haftalık 15 ton a ulaşan satış miktarı ile devam etmektedir. 2012 ye gelindiğinde organik pazarlar Pazaryerleri Hakkında Yönetmeliğe girerek resmiyet kazanmıştır. Bugün ikisi mevsimsel olarak açılıp kapanan toplam 20 organik pazardan 8 i %100 Ekolojik Pazar markası ve standartları altında yürütülmektedir.
Abstract: 100% Ecological Market projects that were started in June 2006 by Buğday Association for Ecological Living have been pioneers in introducing ecological agriculture and products to Turkish society and establishing demand in the domestic market. The boom in the diversity of products for the domestic market, especially of animal products, and in the import of organic final products and the entry of retail chains to the sector took place in this process. Şişli 100% Ecological Market, the biggest ecological market in Turkey, started with 25 stalls and around 4 tons of weekly sales; today it has 65 registered stall owners, 276 registered stalls and weekly sales reaching to 15 tons. In 2012, organic markets were included in the Regulations on Market Places and became official. Today, of the 20 organic markets (two of which are seasonal), 8 are being organized under the brand and with the standards of 100% Ecological Markets.
Türkiye’nin ilk Ekolojik Pazarı, 17 Haziran 2006’da Şişli’de, %100 Ekolojik Pazar markası altında açılmışta olsa ekolojik pazar fikri ve pazarın kurucusu Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin bu kararı alma noktasına gelmesinin uzun bir geçmişi vardır. Derneğin ESAS’lı (Ekolojik, Sağlıklı, Adil ve Sürdürülebilir) üretim – tüketim (kullanım) döngüleri oluşturma, güçlendirme ve katılım sağlama programı, ESAS’lı alış – veriş modelleri yolu ile tüketici – üretici bilinçlendirilmesi, eğitimi ve örgütlenmesi alt programı kapsamında geliştirilen %100 Ekolojik Pazar Projesi’nin ana hedefi Türkiye’de Ekolojik Tarımı sağlıklı, güvenilir ve toplumun her kesimine hitap ederek arz ve talebi arttıracak biçimde yaygınlaştırmak olarak belirlenmiştir. Bu proje Şişli Belediyesi ortaklığı ve desteği ile proje niteliğinden çıkıp artık sürdürülebilir ve her türlü yasal izni ile gerçek bir semt pazarı niteliğine kavuşmuştur.
Yürüttüğü her projeye bütünsel bir bakış açısıyla yaklaşan Buğday Derneği, dernek öncesi dönemi de dahil edersek 20 yıldır ekolojik tarım sektöründe edindiği bilgi ve deneyimle iç piyasada ekolojik tarımı ve organik ürünleri yaygınlaştırmanın, farkındalık yaratmanın en etkili yolunun kültürümüzün bir parçası olan halk pazarı modeli ile olabileceğini öngörmüştür. Geçmiş yıllarda üretimden pazarlamaya, danışmanlıktan ekolojik ürün dükkanlarına franchise vermeye, ekolojik kutu ve internetten pazarlama projelerinden, bodrum pazarında ekolojik tezgah kurmaya, kongre düzenlemekten, fuarlarda tanıtımdan OrganikTarım UlusalYönlerdirme Komitesindeki aktiv çalışmalarına kadar her türlü bilgi, deneyim ve tüketiciyi bilinçlendirmek için 1998’den bu yana çıkardığı BuğdayEkolojik YaşamDergisi ve çiftçiyi teşvik etme amaçlı TATUTA (tarım, turizm, takas) projesi gibi çalışmaların neticesinde; ekolojik ürünlerin iç pazarda yaygınlaştırılmasının en etkili yolunun medya ve sponsor tarafından da desteklenebilecek, yani sosyal sorumluluk kapsamında ve medyatik olabilecek ve her kesimden tüketiciye ulaşmasını sağlayacak kitlesel, kültürümüzle uyumlu, özel değil kamusal bir proje olması gerektiği görüşünde hem fikir olunmuştur. Böylesi bir modelin üretici ve tüketiciyi direkt bir araya getirerek, hem adil ticaret anlayışını getirecek olması, hem de tüketiciye daha fazla güven sunacak olması dernek için önemli diğer gerekçeler olmuştur.
Özellikle büyük alıcılara yönelik, çeşit ve ticari değer olarak tatminkar ve düzenli ürün sağlayamayacak küçük ve orta ölçekli üreticiler için çok önemli bir geçim kapısı olan pazarların yaygınlaşması, bölgelerinde lider konumunda ama bunca zamandır, maddi bir başarı sağlayamamış ekolojik tarım yapan çiftçilere, çevrelerindeki konvanvansiyonel tarım yapan çiftçileri ikna etme ve zamanla örgütlenip, örgütlü işleyişin faydalarından yararlanma şansı tanıyacaktır. Birçok çiftçi, diğer üretici ve dükkanlar için sektördeki en büyük problem pazarlama sorunudur. Derneğin 2005’te elde ettiği veriler doğrultusunda, 2006 yılında böyle bir pazarı açmanın sektörel açıdan doğru bir zamanlama olduğuna karar vermiştir. Üreticideki kararlılık, ürün çeşit ve miktarındaki yeterlilik, tüketicide gıda güvencesi arayışı, derneğin bilgi ve tecrübesi, yasal zemin, ve toplumdaki ekoloji ve sağlıklı yaşam bilinci bu fikri destekleyen unsurlar olmuşlardır.
Projenin lansmanı Şişli Belediye’sinin de katılımı ile 3 Haziran 2006’da gerçekleştirilmiş, iki hafta sonra da 17 Haziran 2006’da açılış gerçekleştirilmiştir.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği için ekolojik pazarlar ekolojik yaşam/doğayla barışık yaşam felsefesini ve kültürünü paylaşma ve yaygınlaştırma alanlarıdır. Türkiye’de poşet kullanımının kaldırıldığı ilk pazar olma özelliğine de sahip olan Şişli %100 Ekolojik Pazar önderliğinde, tüm %100 Ekolojik Pazarlar açıldığı ilk günlerden itibaren konu ile ilgili söyleşiler, etkinlikler, atölyeler ve film gösterilerine sahne olmuştur. Çeşitli kutlamalar ve konserlere ev sahipliği yapmıştır. Bu çabanın küçük de olsa bir karşılığı olarak Şişli %100 Ekolojik Pazar, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinliklerinin bir parçası olmuştur.
İstanbul daki her %100 Ekolojik Pazar projesinde Gel Oyna atölye grubu ile birlikte çalışılıyor, çocuklara ve ailelerine yönelik etkinlikler düzenleniyor, çocukların ahşap su bazlı boyalı, yerli malı oyuncaklar edinmesi sağlanıyor.
%100 Ekolojik Pazarlarda girdilerin pazardan alınması kaydıyla gözleme, kek, börek tarzı yemeklerin halkımıza sunulmasını sağlanmıştır. Kartal %100 Ekolojik Pazarı etkinlik çadırı, ekolojik samandan kafe ve müzik yayını, Seferihisar %100 Ekolojik Pazarı ekolojik kafe, takas ve diğer etkinlikleri, ahşap mimarisi ve doğal ortamı ile sosyal ve kültürel anlamda diğer pazarlara öncülük etmektedir.
Kısaca Proje Tarihçesi
17 Haziran 2006 da Şişli %100 Ekolojik Halk Pazar, Mart 2008’de Antalya %100 Ekolojik Pazar, Temmuz 2008’de ise Samsun %100 Ekolojik Pazar açılmıştır. Ocak 2009’da Şişli %100 Ekolojik Pazar katılımcı resmi işlemleri tamamlanmıştır. Böylece Türkiye’de tezgah sahiplerinin işgaliye ödüyerek resmi olarak hak sahibi olduğu ilk organik pazar olunmuştur. Haziran 2009’da Belediye’nin el değiştirmesinden sonra Antalya %100 Ekolojik Pazarı aynı sebeple hemen arkasından Samsun %100 Ekolojik Pazarı kapanmıştır. Ekim 2009’da Şişli %100 Ekolojik Pazar İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesi kapsamına alınmıştır. 7 Kasım 2009’da Şişli %100 Ekolojik Pazarda poşet kullanımı yasaklanmış ve Pazar bu anlamda da bir ilke imza atmıştır. Daha sonra ardarda 20 Aralık 2009’da Kartal %100 Ekolojik Pazarı, 23 Şubat 2010’da Beylikdüzü %100 Ekolojik Pazarı, 28 Mayıs 2010’da Bakırköy %100 Ekolojik Pazar açılmıştır. 6 Kasım 2010’da Samsun İlkadım %100 Ekolojik Pazarı bir yıllık aradan sonra yeni yerinde tekrar açılmıştır. Ancak Nisan 2012’de Buğday Derneği Samsun %100 Ekolojik Pazar ortaklığını bitirmiş, Samsun Pazarının Organik Pazar niteliği kaybolmuştur. Daha sonra ard arda 25 Ağustos 2012’de Konya Meram, 17 Eylül 2012 Burhaniye, 15 Haziran 2013: Seferihisar, 21 Temmuz 2013’de Kayseri %100 Ekolojik Pazarları açılmıştır.
NOT: Bu pazarlardan Antalya ve Samsun %100 Ekolojik Pazarları kapanmıştır.
NOT:Burhaniye ve Kayseri %100 Ekolojik Pazarları mevsimsel ekolojik pazarlardır.
Sayılarla Şişli %100 Ekolojik Pazar
17 Haziran 2006’da 25 katılımcı (üretici ve temsilcileri) ve 48 tezgahla başlayan Şişli Feriköy %100 Ekolojik Pazar 2006-2007 kış sezonunda 25 civarında katılımcı ve 95 civarında tezgahla devam etmiştir. Bugün kayıtlı 4’ü yemek olmak üzere 65 tezgah sahibi katılımcıya kayıtlı yemek dahil 299 adet ( 23 ü yemek ) tezgah bulunmaktadır. Ancak aktif katılımcı sayısı 58 olup aktif tezgah sayısı ise 240 – 290 arasında değişmektedir.
İlk haftalar 4 ton civarında olan satışlar bugün haftalık 15 tonu zorlamaktadır. Konvansiyonel pazar satışları ile karşılaştırıldığında çok düşük miktarlar olmasına karşın birçok dükkan, internet projesi vs için de küçük bir hal görevi görmesi açısından Şişli Feriköy %100 Ekolojik Pazar organik ürünlerin ulaşılabilirliği adına önemli bir hizmet sunmaktadır.
Yıllara göre tezgah sayıları
Haziran 2006: 48
Haziran 2007: 103
Haziran 2008: 165
2009: 200 – 250 (ilk defa işgaliye alınan, resmi kayıt işlem yılı)
2013: 240 – 290
Yıllara göre satış miktarları (haftalık minimum ve maksimum ton)
2006: 3.00 – 4.50 2010: 8.00 – 13.00
2007: 3.50 – 6.50 2011: 9.00 – 15.00
2008: 5.00 – 8.50 2012: 9.50 – 15.00
2009: 7.00 – 11.00
Sosyal olaylar, kara kış koşulları, mevsimler, İstanbul’un yaz aylarında boşalması maksimum ve minimum tonajlar arasındaki büyük farkın gerekçeleridir. Yaz aylarında satışlar üçte iki seviyelerine inebilmektedir.
Şişli %100 Ekolojik Pazar Mart 2012 – Şubat 2013 taze sebze ve meyve satış miktarlarına dair grafik aşağıdaki gibidir:
Şekil 1: Şişli %100 Ekolojik Pazar Mart 2012 – Şubat 2013 taze sebze ve meyve satış miktarlarına dair grafik
Grafik yorumlanırken dikkat edilmesi gereken noktalar:
- Veriler sadece taze sebze ve meyveyi ve Mart 2012 – Şubat 2013 dönemini kapsamaktadır. Birim kilogramdır.
- Sadece pazara girişte değil çıkışta da kalan tüm ürünler kayıt altına alınmakta ve bu sayede gerçekçi satış verileri elde edilmektedir.
- Aylar arasında görülen ciddi sapmaların en önemli sebebi her ayda satış yapılan hafta sayısının farklı oluşundandır. Mart, eylül ve aralık aylarında Şişli %100 Ekolojik Pazar 5 hafta açılmış, bayrama denk gelen Ekim ayında ise 3 hafta açılmıştır. Diğer aylar dört hafta açık olan pazarda aylık satış ortalaması 51142 kilodur.
- Verilerin hesaplanmasında dikkate alınan diğer önemli bir nokta da adet veya bağ şeklinde satılan birçok ürünün, özel olarak üretilen bir program tarafından Buğday Derneği’nce belirlenen katsayılarla otomatik olarak çarpılması. Örneğin bağ olarak veri girişi yapılan maydanoz 0,15; roka 0,20; adet olarak girişi yapılan avakado 0,22; enginar 0,38 ile otomatik olarak çarpılarak kilograma çevriliyor.
2013 yılı tezgah sahibi profili dağılımı aşağıdaki gibidir:
Yemek: 4
Üretici, çiftçi ( sadece kendi ürünü ): 24
Üretici kimliği ön planda ama aracılıkta yapan: 12
Mamul üretici/paketleyici ( sadece kendi malı ): 7
Mamul üretici/paketleyici ve aracılık yapan: 7
Aracı ( 4 ü ithal olmak üzere ): 11
Şişli %100 Ekolojik Pazar ve Türkiye’de Organik Hayvansal Üretime Etkisi:
2006 öncesi ve sonrası Türkiye de hayvasal üretim verileri Şişli %100 Ekolojik Pazarının hem arz hem de talep yönünde organik üretimi nasıl etkilediğinin, büyük pay sahibi olduğunun bir göstergesi niteliğindedir. Şişli %100 Ekolojik Pazar açıldığında hayvansal üretim bir UHT süt markası, bir yumurta markası ve arı ürünleri ile sınırlı iken bugün gelinen noktada ilçe marketlerinde bile organik yoğurt ve yumurta halk tarafından erişilebilir olmuştur.
Türkiye de iç pazara yönelik ilk süt türevi ürünler grubunu sunan Elta Firması üretim alanı olan Gökçeada’dan sonra ürünlerini ilk olarak Şişli %100 Ekolojik Pazar da tüketici ile buluşturmuştur.
2005 ve 2006’da bir adet olan yumurta tavukçuluğu yapan üretici sayısı 2007, 2008’de 5’e çıkmış, talep olunca hiç bulunmayan etlik piliç ve süt türevi ürünler üretimi başlamış, 2005’te 1, 2006’da 3 olan büyükbaş hayvan üreticisi sayısı 2008’e gelindiğinde 19’a çıkmıştır.
Bütün bu hayvancılık verileri 2006’dan sonra ama pazarlar ama perkande zincirler ve dukkanlar olsun zincirleme bir talep artışına verilen cevap niteliğindedir. Bunda da Haziran 2006 da açılan Şişli %100 Ekolojik Pazarın medya desteği ile getirdiği popülerlik, bilinirlik, farkındalıklık, talebin etkisi büyük olmuştur.
2013 yılında Şişli Feriköy %100 Ekolojik Pazar’da satışa sunulan yumurta markası sayısı 10-11, kırmızı et grubu (sucuk, kıyma vs.) marka sayısı 5, süt ve süt ürünlerinde marka sayısı 7, tavukta marka sayısı 5, bal ve arı ürünlerinde ise 18 – 22’dir. Bir dönem alabalık satışı da denenmiş ancak ekonomik olmamıştır.
Organik hayvansal ürünlerde ve katma değerli ürünlerde üretici kendi veya fason ürünlerle standart kalite ve biçimde 12 ay sürekli arz sağlayabildiği için bu ürünlerde perakende zincirler piyasada yerlerini hızla alabilmiştir. Mamul de perakende zincirler rafta farklı markalara yer vererek müşteriye çeşitte sunabilmektedir. Bu ürünlerin raf ömrü de artı bir avantaj sunmaktadır. Ancak sektörün gelişmesinde, tüketim talebinin başındaki ekmek, süt ve et ürünleri olduğu kadar taze sebze ve meyve de son derece önemlidir. Perakende zincirler henüz taze sebze meyve de sürekli standart kalite ve biçimde ürün sunabililecek lojistik organizasyonu gerçekleştirememektedir. Bunun en önemli sebebi de böyle bir arz olmaması, arz olsa bile bunu destekleyecek talebinde bulunmamasıdır. Bu ürünlerin raf ömrü de kısadır. Arz ve lojistik sorunu çözülse bile perkande zincirler ekolojik pazarların sunacağı tarımsal biyoçeşitliliği, üretici ve yöre zenginliğini, damak tadı ve lezzetteki çeşitliliği, sosyal ilişki ve ortamı, tatma, seçme keyfini sunamayacaktır. Ayrıca perakende zincirlerde her ne kadar izlenebilirlik sağlansada, sağlanacak olsa da üreticisi ile bizzat iletişim kurarak, onu tanıyarak, güven duyarak, tadarak alışveriş tüm kesimler için olmasa da her zaman belirli bir kesim için tercih olacaktır.
Lojistik sadece perakende zincirler için değil ekolojik pazar katılımcısı üretici ve esnaf içinde en önemli sorunlardan biridir. Marmara, Batı Karadeniz ve Ankara – İstanbul hattı üreticileri dışında henüz lojistik maliyetler ve sürüm engeli, Egeli, Akdenizli, Doğulu üreticileri bizzat katılımları ile kazandıracak seviyelerde değil.
Bu sebeple ekolojik pazarlar hala sektörün tanınması, yaygınlaşması ve talep oluşmasında lokomotif özelliğini sürdürmektededir. Perakende zincirler taze sebze ve meyvede de standart kalitede sürekli ürün sunabilir hale geldiğinde bile yukarıda sayılan sebeplerle ekolojik pazarlar yaşamaya devam edecektir yeterki ticarete konu kanunlar ve yönetmelikler bunun önüne geçmesin.
%100 Ekolojik Pazarlar Sektöre Ne Kazandırdı?
– Ekolojik tarım ve ürünlerinin toplum tarafından kitlesel boyutta tanınmasını ve bilinmesini sağladı. Organik ifadesinin popüler bir kelime olmasını sağladı. Sektörde bugüne kadar ki en büyük reklam, tanıtım ve halkla ilişkiler çalışması oldu.
– Ekolojik ürünün Türk halkı için ulaşılabilir kılınmasında proje dönüm noktası oldu.
– %100 Ekolojik Pazar yaptığı reklam, tanıtım, yarattığı popülarite, sunduğu çeşitlilik ile diğer pazarlama alternatiflerinin önünü açtı, zincirleme pazarlama ile daha çok tüketiciye ulaşılmasını sağladı.
Şişli %100 Ekolojik Pazar aynı gün açılan diğer ekolojik pazarları, pazara gelemeyen bir çok tüketiciye hizmet sunan internet satış projelerini ve dükkanları besleyerek zincirleme olarak çok daha fazla insanın ekolojik ürünlere ulaşmasını sağlamakta.
– %100 Ekolojik pazarların halk, çiftçi ve özel sektör üzerinde yarattığı olumlu etki ile sektörün iç pazarda gelişiminin önü açıldı, iç pazara yönelik üretim çeşit, miktar ve kalite olarak arttı. Yatırımcıyı, ithalatçıyı teşvik etti. İç pazara yönelik üretim yapan çiftçi sayısı arttı, bırakmak üzere olan çiftçilere dayanma gücü sağladı. Türkiye organik et, süt türevi ürünler, yerli kozmetik ürünler, birçok gurme ürün, ithal kozmetikler, çikolatalar, temizlik malzemeleri ile bu proje sonrasında tanışabildi.
– İlk haftasında beri uygulanan fiyat politikası, ekolojik ürün lüks ve pahalı imajını zayıflattı. Açıldığı ilk günden beri bu uygulamayı yapan %100 Ekolojik Pazarlar bu başarılı uygulama ile diğer organik pazarlara da örnek olmuş ve bazı diğer pazarlarca benzer uygulamalara başlanmıştır.
– Yeni halk/semt pazarı anlayışı ile yeni kültürel-sosyal ortam yaratılarak, farklı kültürden insanların bir araya gelmesini sağladı. Bu kapsamda İstanbul 2010 Kültür Başkenti projesinin bir parçası oldu.
– Ekoloji, sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin yaygınlaşmasını sağlarken, organik ürünlerin fuarlarda tema veya alt başlık olmaya başlamasını sağladı.
– En kısa yoldan, üreticiden tüketiciye adil ticaret anlayışını destekledi.
– Türkiye çapında üreticiler arası bir iletişim platformu oldu. Bilgi akışı, örgütlenmeye altyapı sağladı. Yeni dernek, kooperatif ve birliklerin kurulmasına ön ayak oldu.
– Bugüne kadar dış pazara endeksli sistem, uygulamaların revize edilmesi gereği doğdu. %100 Ekolojik Pazarla başlayan iç pazar dinamiklerinin gelişmesi sektörün, bakanlığın, yetkilendirilmiş kuruluşlarının mevcut sistemin pratikle örtüşme ve çatışma noktalarını görmelerini sağladı. Yönetmeliklerin ve uygulamaların yenilemelerinin önünü açtı. Denetimler, kayıt sistemleri, izlenebilirlik daha sıkılaştı.
– Üreticinin tüketim talebini analiz etmesini sağladı, planlı üretim için altyapı oluşturuldu.
– Üretici ağırlığı, STK ve kamu kontrolü ve güvencesi ile tüketiciye gıda güvencesi sundu. Bu işbirliği sertifikanın ötesinde bir güven sağladı.
– Ekolojik Tarımdan gelire en çok ihtiyaç duyan, kırsal kökenli, marketlere veya ihracata yönelik çeşit, kalite ve süreklilik sağlayamayacak, küçük ve orta ölçekli üretici/çiftçi için pazar güvencesi, ümidi, kırsal kalkınma ve yerelde istihdam imkanı sağladı. Küçük çaplı taze ürün üretimi yapan bazı çiftçilerin katma değerli üretime geçmesinde teşvik edici oldu.
– Tarımsal biyolojik çeşitliliği ve yerel ürün çeşitlerini destekleyerek tüketicinin farklı çeşit ve lezzetlere ulaşmasını sağladı.
– Proje toplumun bütününde üretim – tüketim kalıplarında yapılması mümkün olan bazı değişiklikler yolu ile halk sağlığı, çevre sağlığı, sosyal ekonomik döngülerin iyileştirilmesi adına kayda değer fark yaratılabileceğini de göstererek, başarılı bir sosyal ve ekolojik sorumluluk projesi örneği oldu.
%100 Ekolojik Pazar Başarı Kriterleri
– İşbirliği, taraflar arası diyalog, tüm tarafların tüm ilgili ve personellerince projenin sahiplenilmesi; kurum içi bilgilendirme ve eğitim çalışmaları; ortak ve doğru stratejik söylem
– Talep araştırması ve paralelinde bilgilendirme, eğitim sağlayarak talep yaratılması
– Sürekli reklam, tanıtım ve halkı bilgilendirme yönünde çalışmalar
– Çeşit, miktar ve lojistik dikkate alınarak üretim planlaması, üretici yönlendirme; müşteriye çeşit ve kalite sunumu
– Üreticiyi teşvik edici öncelikleri destekler sunmak (depo, işgaliye, kotalar)
– Ulaşılabilirlik: Kolay ve farklı alternatiflerle ulaşılabilir, otopark sorunu olmayan bir pazar alanının seçilmesi
– Fiziki koşullar: Üretici ve müşteriye olabildiğince temel konforu sunabilmek (üstü kapalılık, yağmur ve güneşe karşı korunaklılık, hijyen, wc vs.)
– Fiyatlar (Fiyat politikası)
– Pazar alanına sosyal, kültürel, eğitsel kısaca yaşamsal anlam katılması
– Tüketiciye yönelik diğer hizmetler (servis, soğuğa karşı korunaklılık, ücretsiz otopark, çocuklara özel alan, yeme içme ve oturma alanları vs.)
– %100 Ekolojik Pazar kurumsal kimliği yaratmak; standart malzeme kullanımı, hijyen vs.
– Güven: %100 Ekolojik Pazar Standartları dahilinde denetim sisteminin eksiksiz uygulanması
– İletişim ve Güven: Pazar alanında ve hafta içi ekip ve zaman ayırarak sürekli halkla ilişkiler çalışması ve güven sağlanması
Mevzuatlar ve %100 Ekolojik Pazar Standartları
12 Temmuz 2012’de yayınlanan Pazaryerleri Hakkında Yönetmeliğe göre belediyelere resmen organik pazar açma yetkisi tanınmış ve bu pazarlarda sadece organik ürün satılabileceği ifade edilmiştir. İlgili maddeler aşağıdaki gibidir.
“Münhasıran organik malların satışı amacıyla semt pazarı kurulabilir.”
“Organik malların satışa sunulduğu semt pazarlarındaki satış yerleri, yalnızca organik mal üreten üreticilere veya bu tür malları satan pazarcılara tahsis edilir.”
Bu mevzuat çıkarken yazılı görüş verip bunların takibini yapan Buğday Derneği, organik pazarlar açılmadan önce organik ürünlerin hal kanunundan muaf olması için de çalışmıştır.
2005 – 2006 da sektörde birçok kesimin inanmadığı ekolojik pazar projesinin altı yıl sonra iki madde ile de olsa yönetmeliklere girmesi sivil toplum kuruluşlarının toplumlar için öncülük misyonunu birkez daha göstermiştir.
Ancak mevcut mevzuatlar zamanında halden muaf olma gibi destekleyi pozitif ayrımcılıkları yeterince barındırmadığı, ekolojik pazarlar mali, ticari, izlenebilirlik ve denetim adına Maliye, Gümrük ve Ticaret, Gıda Tarım ve Hayvancılık, Belediyeler Kanunu sebebi ile İç İşleri Bakanlığı gibi dört farklı bakanlığa bağlı olduğundan ve bu bakanlıklar arasında yeterli koordinasyon sağlanamadığından pazarlara katılan üretici ve esnaf gereğinden fazla bürokrasi ile uğraşmak zorunda bırakılmakta bu da üreticiyi yıldırmaktadır.
Pazaryerleri Hakkında Yönetmelik ve diğer mevzuatlar ekolojik pazarların işleyişi ile ilgili yeterli detaylara sahip olmadığı için Buğday Derneği %100 Ekolojik Pazar Standartlarını oluşturmuştur. %100 Ekolojik Pazarlar bu standartlar dahilinde yönetilir ve yürütülürler. Ancak %100 Ekolojik Pazar Standartları esnek standartlar olup üretici, tüketici, belediye talepleri, değişen mevzuatlara göre sürekli revize edilmekte, Metropol merkezleri ile daha küçük ilçe %100 Ekolojik Pazarlarında farklı uygulamalar önermektedir.
%100 Ekolojik Pazar Standartlarının kapsamı aşağıdaki gibidir:
Madde 2 – (1) Bu standartlar %100 Ekolojik Pazarlar’ın kurulması, işleyişi, yönetimi ve denetimine, üretici ve pazarcıların niteliklerine, çalışmalarına, yapacakları satışlara, haklarına, uymakla yükümlü bulundukları kurallara, satışı sunulacak malların belgelerine, niteliğine ilişkin usul ve esaslar ile belediyeler ve derneğin görev, yetki ve sorumluluklarını kapsar.
2012 de %100 Ekolojik Pazarlarda veri kayıt amaçlı uygulanan excell programı 2013 de web tabanlı bir program/sisteme dönüştürülerek detaylı veriler sağlanabilecek, stok takibi kolaylaşacak hale getirilmiştir. Sizlere sunduğum taze ürünlere ait grafik bu programın bir ürünüdür.