Sayın Buğday Derneği Üyeleri, Dostları ve %100 Ekolojik Pazar Müşterilerimiz,
STAR TV de geçen hafta Perşembe ve Cuma günleri yayınlanan “Bugün” programında konvansiyonel pazarlardan ve organik pazarlardan usulüne uygun olarak 10’ar adet ürün örneği alınarak akredite bir laboratuarda analize tabi tutulduğu konvansiyonel ürünlerden 7’sinde limitlerin üstünde kalıntı çıktığı ve yasak ilaç kullanıldığı, organik ürünlerden ise bir tanesinin mevzuata uygun olmayacak ölçüde/limitlerin üzerinde kalıntılı olduğu iddia edilmiştir.
Buğday Derneği olarak sizlerle bu ve ileride doğabilecek benzer örnekler konusunda aşağıdaki görüşlerimizi paylaşmak isteriz:
1. Organik ürünlerden, arazilerden, pazar tezgâhlarından numune alıp bu konuda gerekli değerlendirme ve yaptırımları uygulama yetkisi belediyeler, ilgili bakanlık teşkilatları ve kendine bağlı üreticiler olmak kaydı ile kontrol ve sertifika kuruluşlarına aittir. Bunun dışında yapılan çalışmaların amacı/niyeti, yöntemi sorgulanmayı gerektirir. Halkı çeşitli çıkar grupları amaçları doğrultusunda yönlendirmek için kasıtlı olarak bu çabalar içine girebilmektedirler.
2. Ürünlerin organik pazarlardan ve usulüne uygun alındığı iddia edilmekte ama buna dair programda herhangi bir kanıt sunulmamaktadır. Ilgili yayın kuruluşu bunları bir organik pazardan almış bile olsa ilgili laboratuara verilen ürünlerin bu ürünler olduğunun belge ve ispatı yoktur.
Ürünlerin STAR TV muhabirleri tarafından alındığı söylenmektedir. Ancak bu alıma dair herhangi bir fatura, fiş, tutanak, belge sunulmamaktadır. Ürünlerin usulüne uygun gerekli hijyen koşullarda, bulaşma riskini önleyecek şekilde alındığına dair herhangi bir garanti söz konusu değildir. Usulüne uygun alınması için;
- alındığı iddia edilen örneklerin açılıp ürün değiştirildiğinde anlaşılacak şekilde kargo poşeti benzeri poşetlere konması, üzerinin veren kişi veya kuruluş, alan kuruluş ve denetimden yetkilendirilmiş kuruluşça etiketlenmesi,
- ilgili tutanakların/belgelerin tüm taraflarda kopyası kalacak şekilde tutulması
- ilgili hijyen şartların sağlanması, buluşmanın kesinlikle engellenmesi için profesyonel kişilerce usulüne uygun olarak alınması, saklanması ve nakledilmesi gerekmektedir.
- muhakkak ve muhakkak şahit numune (aynı kasa, tarla veya tezgâhtan aynı üründen ikinci bir analiz için gerekli miktar) alınması gerekmektedir.
3. Her hangi bir belge ve tutanak olmadığı için ürünlerin kime ait olduğu, ürünlerin statüsünün ne olduğu ifade edilmemektedir. Ürünlerin organiğe geçiş sürecinde mi yoksa organik statüde mi olduğu belirtilmemektedir.
4. Ne yazık ki uçakla ilaçlamanın yasak olduğu ülkemizde halen kaçak olarak uçakla ilaçlama yapılmaktadır. Alınan numuneler iddia edildiği gibi organik bile olsa bunlara rüzgârla komşu bahçelerden az miktarda bulaşma söz konusu olabilmektedir. Kontrol ve sertifika kuruluşları bu sebeple numineleri arazi kenar bölgelerinden almaktadır.
5. Ne yazık ki en iyi ve akredite olmuş laboratuarlarda bile laboranttan veya teknik donanımdan ötürü yanlış analizler yapılabilmektedir. Kalıntı bulunan bir ürünün aynı an ve yerden aynı kuruluşça alınan şahit numunesinde hiçbir kalıntı çıkmadığı birçok kez yaşanmış bir durumdur.
6. İlgili yayında konvansiyonel ve organik ürünlerin limitlerine göre fazla olup olmadığı sorgulanmıştır. Ancak tam ve açık bilgi verilmediği için dinleyici yanlış yönlendirilmiştir. Bu nedenle her iki tip ürünün limitleri aynı gibi algılanmaktadır. Oysa organik ve konvansiyonel ürünlerde AB standartlarında limitler arasında 10 ila 100 kat farklar söz konusudur. Örneğin bir konvansiyonel üründe çıkan kalıntı organik üründekinin 10 katı bile çıksa ihraç edilebilmesine rağmen 10 kat düşük kalıntı çıkan organik ürün ve ilgili arazi organik tarım kapsamı dışına çıkartılmakta ve organik olarak ihracatına izin verilmemektedir ama bu ürün konvansiyonel olarak ihraç edilebilir. Dolayısı ile “limit” kavramı iki sistemde farklıdır ve aynı anlamı/veriyi yansıtacak şekilde ifade edilemez.
EN ÖNEMLİSİ:
EKOLOJİK/ORGANİK ÜRÜN, ANALİZDE KALINTI ÇIKMAYAN ÜRÜN DEĞİLDİR.
EKOLOJİK TARIM BİR TARIM YÖNTEMİ OLMAKTAN ÖTE BİR FELSEFE, BİR KÜLTÜR VE BİR YAŞAM TARZIDIR. EKOLOJİK TARIM HAYVAN HAKLARINI SAVUNUR, EKOSİSTEMİ KORUR, BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE, YERELLİĞE ÖNCELİK VERİR, SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK, SU TÜKETİMİ, ENERJİ KULLANMINA ÖZEN GÖSTERİR, KÜÇÜK ÇİFTÇİYİ KORUR.
EKOLOJİK TARIM SADECE BUGÜN KANSER OLUP OLMAMANIN ÖTESİNDE YARIN TORUNLARIMIZA NASIL BİR DÜNYA, EKOSİSTEM BIRAKACAĞIMIZ İLE İLGİLİ BUGÜN YAPTIĞIMIZ BİR TERCİHTİR. BUGÜN ORGANİK ÜRÜN TERCİH ETMEZSEK, OLASI BİRKAÇ AHLAKSIZ ÜRETİCİ YÜZÜNDEN BUNDAN VAZ GEÇERSEK, KONVANSİYONEL TARIMIN SU KAYNAKLARINI, DOĞAYI, TARIM TOPRAKLARINI YOK EDİŞİNİ DESTEKLEMİŞ OLURUZ.
GELECEK KUŞAKLARA NASIL BİR DÜNYA BIRAKACAĞIMIZ BUGÜN YAPTIĞIMIZ TERCİHLERLE İLGİLİDİR. ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA KURAKLIK, KITLIK VE SUSUZLUĞUN ARTACAĞI ÖNGÖRÜLMEKTEDİR. ENERJİ SAVAŞLARINA GIDA, SU SAVAŞLARI EKLEMLENECEKTİR -Kİ BAŞLAMIŞTIR. BUGÜN EKONOMİK ANLAMDA YAŞANMAKTA OLAN GIDA SAVAŞI YARIN FİZİKSEL SAVAŞA DÖNÜŞEBİLECEK POTANSİYE SAHİPTİR.
BU SEBEPLE TOHUMLARINIZA, YEREL VE GELENEKSEL YAŞAM MODELLERİMİZE, KÜLTÜRÜMÜZE, SU KAYNAKLARIMIZA, DOĞAMIZA VE TARIM TOPRAKLARIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ. BUNUN İÇİN EKOLOJİK ÜRÜNLERİ TERCİH ETMELİYİZ.