Tag Archives: feriköy organik pazar

12 Eki

%100 Ekolojik Pazarlar yeni üreticileriyle daha bereketli

Buğday Derneği danışmanlığında kurulan %100 Ekolojik Pazarlar yeni üreticilere ev sahipliği yapmaya başladı.

Buğday Derneği ve Şişli Belediyesi işbirliğiyle ilk olarak 2006 yılında Şişli, Feriköy’de 45 tezgah ve 25 üretici ile kurulmaya başlayan %100 Ekolojik Pazarlar, bugüne kadar yaklaşık 900 taze sebze ve meyve üreticisinin sertifikalı ürünlerini alıcısıyla buluşturdu. Sadece İstanbul’da haftalık ortalama 5 bin hanehalkına hizmet veren %100 Ekolojik Pazarlar, 14 yıldır sağlıklı ve güvenilir alışverişin adresi olmaya devam ediyor.

İlçe belediyelerinin başkanlığında bir araya gelen Buğday Derneği, %100 Ekolojik Pazarlar müşterileri, üreticileri ve esnafının oluşturduğu pazar komisyonları, boşalan tezgahlar için dönem dönem açılan başvuruları değerlendirerek yeni üreticilerin pazarlara dahil edilmesi sürecini üstleniyor.

2019 yılında yapılan başvurular çerçevesinde İstanbul’daki %100 Ekolojik Pazarlar’da 24 organik tarım üreticisi daha tezgah sahibi olarak ürünlerini müşterilerine ulaştırma şansı buldu. Pazarlarda sadece kendi yetiştirdiği ürünleri satan üreticilerin artmasına özen gösteren pazar komisyonları tarafından 2019 güz döneminde yapılan değerlendirmeler sonuçlandı. Bu kapsamda, 2020 yılı içerisinde katılan yeni üreticiler ile birlikte %100 Ekolojik Pazarlar daha bereketli, daha renkli bir paylaşım mekanı haline geldi.

Yer sıkıntısı olan Bakırköy %100 Ekolojik Pazar’a iki yeni üretici dahil olurken, birçok yeni üreticiye şans veren Kartal ve Şişli %100 Ekolojik Pazarlar’ın tezgah sahibi profili ve dağılımı şu şekilde değişti:

 

Tezgah profili Şişli %100 Ekolojik Pazar Kartal %100 Ekolojik Pazar
Yemek 4 2
Kozmetik, deterjan grubu 3 3
Sadece kendi ürünlerini satan taze sebze ve meyve üreticisi 35 19
Hem kendi taze ürünlerini satan hem de aracılık yapan üreticiler 12 7
Sadece kendi mamul (paketli) ürünlerini satan üreticiler 11 6
Hem kendi hem başkalarının mamul ürünlerini satan üreticiler 6 4
Üretici olmayan, üretici temsilciliği yapan pazarcılar 14 12

 

Sonuç olarak, Şişli %100 Ekolojik Pazar’da organik sertifikalı gıda ürünü satanların (yemek ve kozmetik grubu hesaba dahil edilmemiştir) %82’si, Kartal %100 Ekolojik Pazarda ise %75’i üretici niteliği taşıyor.

Üreticilerin kalıcı çözüme ve desteğe ihtiyacı var

Ürünlerine pazar bulabilmek için Türkiye’nin dört bir yanından İstanbul’a ve diğer büyük şehir merkezlerine ulaşmak zorunda kalan üreticiler ulaşım maliyetlerini karşılamakta da güçlük çekiyor. Her ne kadar yerelde pazarlama ekolojik yaklaşımın önceliklerinden olsa da, organik üretici için Türkiye şartlarında bu pek mümkün görünmüyor. Çünkü talebin büyük bir kısmı İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde yoğunlaşmış durumda. Böyle olunca da, %100 Ekolojik Pazarlar’ın kurulduğu ilçe belediyeleri tarafından tezgah tahsisi yapılan birçok üretici, büyük umutlar ile aldıkları pazar tezgahlarını her geçen gün artan ulaşım maliyetleri sebebiyle boş bırakıyor ya da kendileri gelemediği için ürünlerini satabilecek temsilciler bulmak zorunda kalıyorlar. Bir kısmı da sadece kendi yetiştirdiği ürünler ile maliyetleri karşılayamadığından şirket kurarak aracılık yapmaya başlıyor. Bütün bu olumsuzlukların üstüne bir de salgın eklenince müşteri kayıpları kaçınılmaz oluyor.

Organik pazarlarda daha fazla üretici, daha az üretici temsilcisi (pazar esnafı) görmek isteyen müşteriler; salgın, tatiller, yağışlı hava, otopark sorunu vb. sebeplerle pazarlara gelemeyip, evlere servis yapan e-ticaret sitelerine veya sermaye desteğindeki marketlerin organik raflarına yöneldikçe; binbir zorluk ve maliyete katlanan üreticiler de organik pazarlara gelemiyor, çünkü ürün satışları maliyetlerini karşılamaya yetmiyor.

 

%100 Ekolojik Pazarlar yeni üreticileriyle daha bereketli!

 

Maliyetlerini karşılayamayan üreticilerin boş bırakmak zorunda kaldığı tezgahlar pazarlarda resmi tezgah verilerine göre daha fazla pazarcı veya temsilci görünmesine sebep oluyor. Üretici sayısının az görünmesinin önemli bir sebebi de üreticilerin bir veya birkaç çeşit ürün üretmesi veya narenciye gibi tek bir ürün grubuna yönelik üretim yapması ile düzenli olarak pazarlarda yer alamaması.

Organik, güvenilir ve sağlıklı ürün arayışındaki tüketicilerin pazarlara gelememesi, özellikle uzak bölgelerden taze sebze ve meyve getiren üreticilerin maliyetlerini karşılamamasıyla bir kısır döngü yaratıyor. Bu durum iç pazara yönelik üretim yapan çiftçilerin organik tarımı bırakmasına ya da e-ticaret siteleri, market zincirleri gibi satış noktalarına mecbur bırakarak %100 Ekolojik Pazarlar’daki üretici-türetici arasında kurulan bağın kopmasına neden oluyor.

Son on yılda organik tarım yapılan arazi miktarında ve organik üretici sayısında artışlar yaşansa da; talep yetersizliği, yüksek girdi maliyetleri, iklim krizi ile boğuşan üreticiler, 2019’da Tarım ve Orman Bakanlığı’nın organik tarım desteklerine getirdiği kısıtlamaların da etkisiyle iç pazara yönelik üretim yapmaktan kaçınıyor. Türkiye genelinde yaklaşık 75 bine ulaşan organik tarım üreticisinin sadece birkaç yüzlük kısmı iç pazara ve organik pazarlara taze sebze ve meyve üretiyor.

Buğday Derneği Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu, organik tarım üreticilerinin desteklenmesi yönünde atılması gereken adımlara dikkat çekerek şu açıklamayı yaptı: “Tarım ve Orman Bakanlığı’nın organik tarıma geçiş sürecinden sonraki desteklemelerini kaldırması organik tarımın iç pazarda gelişmesi için emek veren birçok çiftçiyi olumsuz etkiliyor. Bu kararın etkisiyle 2020 yılında hem organik tarım alanı hem de üretici sayısında ciddi bir düşüş yaşanacağını tahmin ediyoruz.  Bakanlığımız organik tarımı ihracat odağından çıkartacak, iç pazarı teşvik edecek stratejiler geliştirmeli, iç pazara yönelik üretim yapan organik tarım üreticilerine desteklemelerde pozitif ayrımcılık yapmalı. Organik ürünlere yönelik talep yetersizliği, artan girdi maliyetleri, lojistik sorunları ile birlikte özellikle organik gıda ve diğer gıda ürünlerine yönelik artan bilgi kirliliği de hesaba katıldığında, ne yazık ki üreticiler için kalıcı çözüm sunabilecek, uzun vadeli bir organik tarım stratejik planımız bulunmuyor.”

 


01 Eki

Nerede kahvaltı edersiniz?

Bir kaç sene öncesine kadar da cevabım; dışarıda kahvaltı yapmıyorum olurdu. Dostlarımla buluşmaya kısıtlı zaman olduğundan ne yalan söyleyeyim, şarap olan bir masanın etrafında olmayı tercih ediyorum. Ayrıca, ucu açık ve nereye çekerseniz gidebilecek türden bizim kahvaltımız. Ekmeği fazla kaçırınca telafi edilmez sonuçlar doğabiliyor.

Domatesli feslegenli ve balkabaklı

Ben bütünsel beslenmeyi hayat tarzı haline getirmiş birisi olarak klasik kahvaltımızda ekmeği fazla kaçırmaktan çekindiğim için kaçınanlardanım. Bu yüzden sabah kahvaltım bambaşka. İlerleyen yazılarımda bütünsel beslenme ve bunun nasıl yaşam tarzı haline getirilip, bağırsaklarımızdan başlayarak, mutluluğun beynimize oradan da tüm bedenimize nasıl yayıldığını anlatacağım. Zaten Ocak ayında bu konu ile ilgili eğitim almak üzere İngiltere’ye gidiyorum. Oradan da bol bol bilgi aktarımına devam edeceğim.

Gelelim dışarıda kahvaltıya. Eşim şef ben gastronomi yazarı olunca, vakit geçirdiğimiz yerler genelde malzeme bulmak için yerel üreticiler, pazarlar ve üzüm tanımak için bağlar oluyor. Bundan da çok keyif alıyoruz. Hayat tarzımız bu. Sürekli yaratabilmek için hep aramak, malzeme peşinde koşmak ve keşfetmek gerekiyor. Durum böyle olunca İstanbul ve civarındaki organik ve yerel pazarları kaçırmıyoruz. Feriköy de Cumartesileri kurulan ekolojik pazarda Hacer Anne ve nefis organik gözlemeleri ile birkaç sene önce  tanıştık. Sonra ilişkimiz derinleştikçe tezgahlarında duran ve son derece mesafeli olduğum hamur işi ürünleri ile yavaş yavaş tanışmaya başladım.

Feriköy’deki ekolojik pazarın meşhur organik gözlemeleri

Arada kaçamak yapmak istediğimde hem eşim hem de dostlarımla bu tezgahta buluşuyoruz. Domatesli ve fesleğenli börek, zencefilli ve zerdeçallı ve yeşil mercimekli börek, balkabaklı börek spesiyallerinden bazıları. Ama en çok organik tam buğday unu ile yaptıkları gözlemelere bayılıyorum. Otlu, patatesli, peynirli, patlıcanlı, kıymalı…

Ayten abla ve taze sıkım meyve suları

Hepsi organik malzemelerle, hepsi taptaze. Organik sızma zeytin yağı, yağ yanmasın diye gözleme  piştikten sonra sürülüyor. Gözlemenin içindeki taze malzemelerin besin değeri yüksek, hepsi pazardan. Birde tüm aile orada. Büyük oğlu Haluk siparişlerden sorumlu, baba bizlerle ilgileniyor. Hacer Anne her şeyi kontrol ediyor, hem de güler yüzü ve tatlı sohbeti ile hep etrafımızda bize sürekli yeni lezzetler tattırma peşinde. Gözlememizin yanında, hemen yan tezgahtan seçtiğimiz meyve ve sebzelerle Ayten Abla’ dan taze meyve sularımızı da gönlümüze göre hazırlatıyoruz. Birde yanına çay almaz mısınız? Buyurun çay da organik, çay da pazardaki satıcılardan.

Burada her şey gerçek. Malzemeler gerçek, sohbet gerçek, lezzet gerçek… Şimdi kahvaltı diye başlayıp gözleme mi anlattın diyeceksiniz? Evet çünkü benim kahvaltıdan anlayışım; bulunmaktan mutlu olduğum yerde, görmekten mutluluk duyduğum kişilerle birlikte, besleyici, lezzetli şeyleri keyifle paylaşabilmek.

Hacer anne ile tanışın, her Cumartesi aynı yerde.

Mercimekli zerdecalli börek

Resimde en sağdaki Hacer anne

 

Haber Kaynağı: https://www.haberturk.com/htgastro/kesfet/ferikoy-organik-pazarda-kahvalti