Organik tarımda toprak işleme ve gübreleme yöntemleri nelerdir? Organik gübre nasıl elde edilir?
Organik tarımda sentetik yollarla elde edilmiş azotlu, fosfatlı ve kompoze gübrelerin kullanımı yasaktır. Kullanılacak ticari gübreler organik sertifikalı olmalıdır. Kullanılacak ahır gübresi, entansif tarımdan elde edilmiş olmamalıdır. Hayvanların yediklerinin %50’den fazlası dışarı atılır. Bu sebeple hazır yem veya GDO’lu yem ile beslenen, sürekli antibiyotik uygulanan hayvanlardan elde edilen gübrelerin kullanımına izin yoktur. Küçük işletme olarak değerlendirdiğimiz, merada beslenen hayvanlardan elde edilen gübrelerin kullanımına izin vardır.
Organik üretimden gelen hayvan gübresi ya da organik materyallerin her ikisinin de kompost edilmiş olarak kullanılması istenir. Organik tarımda kullanılabilecek gübreler yönetmeliğin birinci ekinde liste halinde sunulmuştur.
Ülkemizde ne yazık ki gereğinden fazla ve gereksiz derinlikte toprak işleme yapılmaktadır. Bu durum, toprağın yapısının bozularak rüzgar ve su erozyonuna, bitki gövde, dal ve sürgünlerinin zarar görmesine yol açmaktadır. Ayrıca derin sürüm ile kökler büyük ölçüde zarara uğramakta, köklere zararlı organizmalar için uygun ortam oluşmaktadır. Toprak en az mekanik müdahale ile mümkün olan en az düzeyde, tercihen yüzeysel olarak işlenir, pulluk yerine mümkünse çizel, diskaro gibi toprağı devirmeden işleyen aletler kullanılır. Toprağı sıkıştırmayan ve erozyonu engelleyen toprak işleme teknikleri kullanılır.
Ekim Nöbeti/Münavebe: Rotasyon adı verdiğimiz ekim nöbeti veya münavebe her yıl aynı alana aynı ürünün ekilmeyip tamamlayıcı veya destekleyici özellikte farklı yapıdaki bitkilerin ekilmesidir. Bu sayede toprağın verimliliğinin, organik madde oranının, bitki besin maddelerinin korunması ve yükseltilmesi sağlanır. Örnek olarak bir yıl kazık köklü bir bitki (pamuk, domates, hıyar, havuç ) ektiğimiz yere bir sonraki yıl saçak köklü bir bitki (hububat, pırasa, marul, soğan, sarımsak, salata grubu) ekmeliyiz. Çünkü ilk yıl kazık köklü bitkinin toprağın yüzey tarafında yararlanamadığı minerallerden ikinci yıl saçak köklü bitki yararlanabilecektir ya da tersi olacaktır. İlk yıl derine inmeyen saçak kökün ulaşamadığı yerlere ikinci yıl kazık köklü bitkiler ulaşacaktır. Su tüketimi fazla olan kültür bitkileri (tatlı mısır, pamuk, lahanagiller, patlıcangiller) ile daha az su tüketen bitkiler (patates, hububat, soğan, sarımsak, bezelye) arka arkaya yetiştirebiliriz. Yetiştirme döneminde yavaş gelişen kültür bitkileri (domates, soğan, sarımsak) ile hızlı gelişme özelliğinde olan bitkileri (tatlı mısır, ıspanak, marul, salata grubu, turp) art arda yetiştirilebiliriz. Bitki kalıntısı fazla olan bitkiler (baklagil, yem bitkileri, tahıllar, kereviz, soğan) ile kalıntısı az olan bitkileri (patates, karnabahar, lahana, salatalar, ıspanak) art arda yetiştirebiliriz. Münavebe aynı zamanda bölgeye yerleşmiş olan hastalık, yabancı ot ve zararlı gelişimini de olumsuz yönde etkileyeceği için bir bitki koruma faaliyeti olarak değerlendirilebilir.
Ahır Gübresi ve Tavuk Gübresi: Ahır gübresi, ahır hayvanlarının katı ve sıvı dışkıları ile yataklıklarının karışımından oluşan bir gübredir. Gaz şeklinde ve yıkamalar şeklinde çok fazla bitki besin maddesi kaybı olmaktadır. Ahır gübresini yağış etkisinin az olduğu korumalı bir yerde ve sıkıştırılmış bir zeminde yığınlar halinde saklamak gerekir. Taze olarak kullanılması sakıncalı olan ahır gübresinin uygun şekilde olgunlaştırılarak yani fermente edilerek yakılması gereklidir.
Tavuk gübresinin organik tarımda kullanılabilmesi için mutlaka organik yetiştiricilik yapılan işletmelerden gelmesi gerekir. Azot içeriği açısından son derece zengindir. Doğrudan kullanılması bitkide yanmalara sebep olabilir. Bu sebeple sap, saman gibi bitkisel materyaller ile karıştırılarak veya su katılarak seyreltilip kullanılması tercih edilir.
Yeşil Gübre: Yeşil gübreleme, toprakta gerekli organik maddeyi sağlamak amacı ile yem bitkileri, tahıllar ama çoğunlukla üçgül, korunga, arpa, fiğ, yonca, bakla gibi toprağa azotbağlayan baklagil bitkilerin toprağa ekilip, yetiştirilip, bitki henüz yeşil halde iken, baklagillerde çiçeklenme dönemi başlarında toprağa karıştırılması esasına dayanır. Birkaç yıl arka arkaya yapılan yeşil gübreleme ile toprağın verimlilik gücü artar ve birim alandan daha yüksek ürün alınır. Bu sebeple tarım topraklarının boş bırakılması yerine yeşil gübre bitkilerinin ekilmesi, meyve bahçelerinde uygulanması son derece faydalıdır. Yeşil gübrelemenin yararlarını şu şekilde sıralayabiliriz; toprağı organik maddece özellikle toprağa verilmeyen mikro besin elementlerince zenginleştirir. Toprağın su tutma ve havalanma kapasitesini dengeler. Toprağın besin maddesi tutma kapasitesini arttırır, toprağın daha kolay ısınmasını sağlar. Toprakta kaymak tabakası dediğimiz sert ve geçirimsiz bir tabaka oluşumunu önler. Toprak tuzlanmasının azalmasına neden olur ve toprak erozyonunu engeller.
Kompost: Kompost, bitkisel veya hayvansal atıkların geri dönüştürülmesine dayanan bir sistemdir. Genelde azot oranı görece yüksek yeşil aksamlı bitki artıkları ile karbon oranı görece yüksek sarı-kahverengi aksamı olan bitki artıklarının oksijenli yani havadar bir ortamda bakteriler ve diğer mikroorganizmalar tarafından parçalanıp humusa dönüştürülmesi işlemidir. Kompost dediğimiz şey doğada çokça gördüğümüz bir uygulamadır. Örnekse; sonbaharda ağaç yapraklarının toprakta bekleyerek sonrasında parçalanıp toprağa karışıp kendisinin de toprak olması gibi. Sağlıklı bir kompost için nem (aşırı nemden, yağıştan korunma), havalanma yani oksijensiz kalmama ve azot ile karbon arasındaki denge en önemli hususlardır. Komposta konan malzemeler, atıklar ne kadar küçük ise bu dönüşüm işlemi o kadar hızlanır. Dönüşüm işleminin nasıl gittiği, kompostun başarılı olup olmadığını anlamanın en güzel yollarından bir tanesi de istenmeyen kokulardan arınıyor olması ve en sonunda arınmış olmasıdır. İstenirse dönüşümün daha hızlı olması için özel kompost solucanları eklenebilir.