Sektöre Ne Kazandırdı?

%100 Ekolojik Pazarlar Sektöre Ne Kazandırdı?

–       Ekolojik tarım ve ürünlerinin toplum tarafından kitlesel boyutta tanınmasını ve bilinmesini sağladı. Organik ifadesinin popüler bir kelime olmasını sağladı. Sektörde bugüne kadar ki en büyük reklam, tanıtım ve halkla ilişkiler çalışması oldu.

–       Ekolojik ürünün Türk Halkı için ulaşılabilir kılınmasında proje dönüm noktası oldu.

–       %100 Ekolojik Pazar yaptığı reklam, tanıtım, yarattığı popülarite, sunduğu çeşitlilik ile diğer pazarlama alternatiflerinin önünü açtı, zincirleme pazarlama ile daha çok tüketiciye ulaşılmasını sağladı.

Şişli %100 Ekolojik Pazar aynı gün açılan diğer ekolojik pazarları, pazara gelemeyen bir çok tüketiciye hizmet sunan internet satış projelerini ve dükkanları besleyerek zincirleme olarak çok daha fazla insanın ekolojik ürünlere ulaşmasını sağlamakta.

–       %100 Ekolojik pazarların halk, çiftçi ve özel sektör üzerinde yarattığı olumlu etki ile sektörün iç pazarda gelişiminin önü açıldı. İç pazara yönelik üretim çeşit, miktar ve kalite olarak arttı. İç pazara yönelik üretim yapan çiftçi sayısı arttı, bırakmak üzere olan çiftçilere dayanma gücü sağladı. Yatırımcıyı, ithalatçıyı teşvik etti. Türkiye organik et, süt türevi ürünler, yerli kozmetik ürünler, birçok gurme ürün, ithal kozmetikler, çikolatalar, temizlik malzemeleri ile bu proje sonrasında tanışabildi.  Et ve süt ürünleri dışında organik safran, tahin, helva, baklava, hurma, pestil, siyez buğdayı ve unu, ketçap, tofu, istiridye mantarı %100 Ekolojik Pazarlar’ın girişimci üreticiler sayesinde sektöre ilk sunduğu ürünlerin sadece bir kısmı.

Aşağıda sunduğumuz Şişli %100 Ekolojik Pazar öncesi ve sonrası hayvansal ürün analizi bile projenin sektöre ne kadar büyük bir katkı sunduğunu göstermek açısından son derece faydalı olacaktır.

–       İlk haftasında beri uygulanan fiyat politikası, ekolojik ürün lüks ve pahalı imajını zayıflattı. Açıldığı ilk günden beri bu uygulamayı yapan %100 Ekolojik Pazarlar bu başarılı uygulama ile diğer organik pazarlara da örnek olmuş ve bazı diğer organik Pazar yönetimlerince benzer uygulamalar getirilmiştir.

–        Yeni halk/semt pazarı anlayışı ile yeni kültürel-sosyal ortam yaratılarak, farklı kültürden insanların bir araya gelmesini sağladı. Bu kapsamda İstanbul 2010 Kültür Başkenti projesinin bir parçası oldu.

–       Ekoloji, sağlıklı beslenme ve sağlıklı yaşam bilincinin yaygınlaşmasını sağlarken, organik ürünlerin fuarlarda tema veya alt başlık olmaya başlamasını sağladı.

–       En kısa yoldan, üreticiden tüketiciye adil ticaret anlayışını destekledi.

–       Türkiye çapında üreticiler arası bir iletişim platformu oldu. Bilgi akışı, örgütlenmeye altyapı sağladı. Yeni dernek, kooperatif ve birliklerin kurulmasına ön ayak oldu.

–       Bugüne kadar dış pazara endeksli sistem ve uygulamaların revize edilmesi gereği doğdu. %100 Ekolojik Pazarla başlayan iç pazar dinamiklerinin gelişmesi sektörün, bakanlığın, yetkilendirilmiş kuruluşlarının mevcut sistemin pratikle örtüşme ve çatışma noktalarını görmelerini sağladı. Yönetmeliklerin ve uygulamaların yenilemelerinin önünü açtı. Denetimler, kayıt sistemleri, izlenebilirlik daha sıkılaştı.

–       Üreticinin tüketim talebini analiz etmesini sağladı. Planlı üretim için altyapı oluşturuldu.

–       Üretici ağırlığı, STK ve kamu kontrolü ve güvencesi ile tüketiciye gıda güvencesi sundu. Bu işbirliği sertifikanın ötesinde bir güven sağladı.

–       Ekolojik Tarımdan gelire en çok ihtiyaç duyan, kırsal kökenli, marketlere veya ihracata yönelik çeşit, kalite ve süreklilik sağlayamayacak, küçük ve orta ölçekli üretici/çiftçi için pazar güvencesi, ümidi, kırsal kalkınma ve yerelde istihdam imkanı sağladı. Küçük çaplı taze ürün üretimi yapan bazı çiftçilerin katma değerli üretime geçmesinde teşvik edici oldu.

–       Tarımsal biyolojik çeşitliliği ve yerel ürün çeşitlerini destekleyerek tüketicinin farklı çeşit ve lezzetlere ulaşmasını sağladı.

–       Gümrük ve Ticaret Bakanlığı mevzuatlarında organik pazarların tanımlanarak Belediyelere organik pazar açabilmelerine yönelik yasal altyapı sağladı.

–       Proje toplumun bütününde üretim – tüketim kalıplarında yapılması mümkün olan bazı değişiklikler yolu ile halk sağlığı, çevre sağlığı, sosyal ekonomik döngülerin iyileştirilmesi adına kayda değer fark yaratılabileceğini de göstererek, başarılı bir sosyal ve ekolojik sorumluluk projesi örneği oldu.

Şişli %100 Ekolojik Pazar ve Türkiye’de Organik Hayvansal Üretim:

2006 öncesi ve sonrası Türkiye de hayvasal üretim verileri Şişli %100 Ekolojik Pazarının hem arz hem de talep yönünde organik üretimi nasıl etkilediğinin, büyük pay sahibi olduğunun bir göstergesi niteliğindedir. Şişli %100 Ekolojik Pazar açıldığında hayvansal üretim bir UHT süt markası, bir yumurta markası ve arı ürünleri ile sınırlı iken bugün gelinen noktada ilçe marketlerinde bile organik yoğurt ve yumurta halk tarafından erişilebilir olmuştur.

Türkiye de iç pazara yönelik ilk süt türevi ürünler grubunu sunan Elta Ada Firması üretim alanı olan Gökçeada dan sonra ürünlerini ilk olarak Şişli %100 Ekolojik Pazar da tüketici ile buluşturmuştur.

2005 ve 2006 da bir adet olan yumurta tavukçuluğu yapan üretici sayısı 2007, 2008 de 5 e çıkmış, talep olunca hiç bulunmayan etlik piliç ve süt türevi ürünler üretimi başlamış, 2005’te 1, 2006’da 3 olan büyükbaş hayvan üreticisi sayısı 2008 e gelindiğinde 19 a çıkmıştır.

Bütün bu hayvancılık verileri 2006 dan sonra ama pazarlar ama perakende zincirler ve dükkanlar olsun zincirleme bir talep artışına verilen cevap niteliğindedir. Bunda da Haziran 2006 da açılan Şişli %100 Ekolojik Pazarın medya desteği ile getirdiği popülaritenin etkisi büyük olmuştur.

2013 yılında Şişli Feriköy %100 Ekolojik Pazar da satışa sunulan yumurta markası sayısı  10-11, kırmızı et  grubu ( sucuk, kıyma vs ) marka sayısı 5, süt ve süt ürünlerinde marka sayısı 7, tavukta marka sayısı 5, bal ve arı ürünlerinde ise 18 – 20 dir. Bir dönem alabalık satışı da denenmiş ancak ekonomik olmamıştır.

2016 yılında Şişli Feriköy %100 Ekolojik Pazarda satışa sunulan yumurta markası sayısı 21-24, kırmızı et grubu ( sucuk, salam hariç ) marka sayısı 3, sucuk-salam-sosis grubu marka sayısı 5, beyaz ette marka sayısı 9, sütte 6, yoğurtta 5, peynirde 11, kefirde 3, tereyağında 5 olmuştur. Ayrıca yetiştirme organik deniz balığı satışları başlamıştır.